Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hata Hali”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık hakkında TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaş tespitine ilişkin eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin nüfusa kaydı, doğum raporu eksikliği, babasının beyanları ve sağlık kurulu raporundaki çelişkiler nedeniyle mağdurenin gerçek yaşı konusunda oluşan şüphenin giderilmesi için ek araştırma yapılmadan hüküm kurulması isabetsiz görülerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve bu hatanın TCK 30. maddesinde düzenlenen hata hali kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 14. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile uzun süre arkadaşlık etmesi ve ailesinin mağdurenin yaşı nedeniyle evliliğe karşı çıktığını bilmesi, mağdurenin yaşının küçük olduğunu bilmediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olması ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarını taşımaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, çocuğun cinsel istismarı suçunda, TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğü iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmının düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinde düzenlenmiş olan hata halinin uygulanma imkânının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile 6-7 aylık arkadaşlıkları ve sürekli görüşmeleri dikkate alındığında mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğü iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, çocuğun cinsel istismarı suçundan mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile yaklaşık bir yıl arkadaşlık yapmasına rağmen, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca sanığın da aşamalarda mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair bir savunmada bulunmadığı gözetilerek TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile uzun süredir arkadaş olması ve mağdurenin yaşı itibariyle sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma imkanı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile olay öncesinde aynı semtte oturmaları, arkadaş olmaları ve mağdurenin evden kaçarken kimliğinin yanında olması gibi olgulara ve mağdurenin savcılık ifadesinde sanığın yaşını bildiğini belirtmesine dayanılarak, sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurenin yaşı konusunda TCK madde 30'da düzenlenen hata halinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdurenin aynı işyerinde çalışmaları, birlikte kaçmaları ve uzun süre birlikte yaşamaları nedeniyle sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesine imkan olmadığı, dolayısıyla TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, mağdurenin yaşı konusunda 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, üç yıldır arkadaşlık yaptığı mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması ve sanığın hiçbir aşamada mağdurenin yaşını bilmediğine dair savunma yapmaması nedeniyle TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, mağdurenin yaşına ilişkin hataya düştüğü iddiasıyla TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı ve bu kapsamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile aynı mahallede oturması ve 4 aylık arkadaşlıkları nedeniyle mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı olması, ayrıca sanığın hiçbir aşamada mağdurenin yaşına ilişkin bir hataya düştüğünü iddia etmemesi nedeniyle TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurun yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile nişanlılık dönemi geçirmiş olması ve düğün yaparak birlikte yaşamış olması gibi durumlar sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğü savunmasını hayatın olağan akışına aykırı kıldığı, ayrıca mağdurun 15 yaşını doldurmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla sabit olması ve sanığın savcılık ifadesinde mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair bir beyanda bulunmaması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.