Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Havale Tarihi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Harca tabi olmayan bir davanın, dava dilekçesinin yetkisiz mahkemeye verilmesi ve yetkili mahkemeye gönderilmesi durumunda hangi tarihte açılmış sayılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Harca tabi olmayan davalarda, dava dilekçesinin yetkisiz mahkemeye verilmesi halinde, yetkisiz mahkeme hakiminin dilekçeyi havale ettiği tarihin davanın açılma tarihi olarak kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak esas incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daire’ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın süresinde olup olmadığının tespitinde, zimmet defterindeki teslim tarihinin mi yoksa icra müdürlüğünce dilekçeye konulan havale tarihinin mi esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca icra dairelerinin tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar muteber olduğu, zimmet defterinin ise icra tutanağının aksini ispata elverişli olmadığı ve hukuki sonuç doğuran itiraz dilekçesinin havale ettirilerek icra tutanağına yazdırılmasının zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın süresinde olup olmadığının tespitinde, itiraz dilekçesinin zimmet defterine göre teslim tarihi ile icra müdürlüğünce havale edildiği tarihin hangisinin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca icra dairelerinin tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar muteber olduğu, zimmet defterinin ise icra tutanağının yerini tutamayacağı ve itiraz dilekçesinin havale tarihi ile icra tutanağına geçirildiği tarihin itiraz süresinin tespiti için esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ödeme emrine yapılan itirazın süresinde olup olmadığının tespiti için, itiraz dilekçesinin icra dairesine verildiği tarih mi yoksa tutanağa geçirildiği tarih mi esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz aşamasında alacaklı vekilinin icra takibinden feragatine ilişkin dilekçe sunması üzerine, Hukuk Genel Kurulu, mahkemenin bu feragati değerlendirip sonuca bağlaması gerektiği gerekçesiyle direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık müdafiinin temyiz dilekçesini UYAP sistemine tarattığı tarih ile mahkeme yazı işleri müdürünün dilekçeyi havale ettiği tarih arasında bir gün fark olması sebebiyle temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: UYAP sistemine kaydedilen belgelerin kayıt tarihinin, ilgili işlemler yönünden havale tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin UYAP'a tarandığı tarihin temyiz tarihi olarak esas alınması ve bu tarihin yasal süresi içerisinde olması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istinaf dilekçesini UYAP sistemi üzerinden süresi içerisinde gönderdiği, havale tarihinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.