Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Alım İhalesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı kurumun, alt işverenlik ilişkisi içinde olduğu işçinin, asıl işveren işçisi sayılması nedeniyle, toplu iş sözleşmesinden doğan ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işveren firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ve davacının yemek ve iaşe bedeli ile denge ödeneği taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının yerinde görülmesi gözetilerek, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, bu karar da usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz incelemesinde onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Kurumun alt işverenlik ilişkisi içerisinde çalıştırdığı davacının, asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı ve buna bağlı olarak toplu iş sözleşmesi ile ilave tediye alacaklarından yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulmadığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı Kurum işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için başvuruda bulunduğu ve talep tarihinden itibaren bundan yararlanması gerektiği, ayrıca asıl işveren işçisi sayıldığından ilave tediye alacağına da hak kazandığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurumun, alt işverenlik ilişkisi kapsamında çalıştırdığı davacının, asıl işveren işçisi olarak kabul edilip edilmeyeceği ve buna bağlı olarak toplu iş sözleşmesinden ve ilave tediye alacağından yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren Kurum işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden ve ilave tediye alacağından yararlanabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun, alt işverenler nezdinde çalışan davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davalının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, alt işveren nezdinde çalışan davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile davalıdan ihale ile iş alan yüklenici firma arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve asıl işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası gereğince toplu iş sözleşmesi uyarınca davacı işçiye ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, hizmet alım ihalesini 4734 sayılı Kanun'un 3/g maddesine göre yapmış olsa dahi, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından 4857 sayılı Kanun'un 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra ücretinin, geçiş öncesi hizmet alım ihalesinde kararlaştırılan oranda artırılmış asgari ücret üzerinden değil de, daha düşük bir ücret üzerinden ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı kurum arasında imzalanan sözleşmede ücretin asgari ücretin belirli bir yüzdesi fazlası olarak kararlaştırıldığı, bu hükmün sonraki dönemler için de bağlayıcı olduğu ve davacının ücretinin bu hükme göre hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, kadroya geçirildikten sonraki dönemde, toplu iş sözleşmesi hükümleri ve hizmet alım ihalesi sözleşmesinde yer alan asgari ücretin belirli bir yüzdesi fazlası olarak belirlenen ücret arasındaki farktan kaynaklanan ikramiye alacağının hesabı ile mahkemece hükmedilen vekalet ücreti miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, davacının yararlandığı toplu iş sözleşmeleri kapsamında kalan çalışma süreleri ve toplu iş sözleşmelerinde düzenlenen ödeme tarihleri dikkate alınarak fark ikramiye alacağının hesaplandığı ve hükmedilen vekalet ücretinin de usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, asıl işveren olan davalının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi gereğince davacının alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yaptığı hizmet alım ihalesinde çalışan ve toplu iş sözleşmesinden yararlanması gereken işçinin alacaklarından, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi gereğince asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı TEİAŞ tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunması nedeniyle, davalı ile alt işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve asıl işveren olan davalının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince davacının alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, alt işveren nezdinde çalışan davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yaptığı hizmet alım ihalesi kapsamında alt işveren nezdinde çalışan ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunan davacı işçinin alacaklarından, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.