Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Birleştirme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının emeklilik sonrası aynı işverene ait işyerinde yeniden işe başlaması ve işten çıkarılması sebebiyle kıdem tazminatının hesabında emeklilik öncesi çalışma süresinin de dikkate alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödenen ve sonrasında aynı işverene ait işyerinde yeniden işe başlayan işçinin, ikinci dönem çalışmasının emeklilik öncesi dönemden bağımsız olarak değerlendirilmesi ve kıdem tazminatının sadece ikinci dönem çalışması üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının emeklilik sonrası aynı işverene bağlı olarak yeniden işe başlaması ve işten ayrılması nedeniyle, kıdem tazminatının hesabında emeklilik öncesi dönemin de dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödenmiş ve bu ödemeyle ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığından, emeklilik öncesi dönemin tasfiye edilmiş sayılması ve kıdem tazminatı hesabında yalnızca emeklilik sonrası dönemin dikkate alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daha önceki çalışmasının kıdem tazminatı açısından tasfiye edilip edilmediği ve yabancı para alacağına uygulanacak faiz oranının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk dönem çalışması nedeniyle kıdem tazminatı aldığı ve bu dönemin tasfiye edilmesi gerektiği, ayrıca yabancı para cinsinden alacağa 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının aynı işverene bağlı olarak iki farklı dönemde çalışması nedeniyle kıdem tazminatının hesabında ilk dönem çalışmasının tasfiye edilip edilmeyeceği ve yabancı para cinsinden alacağa hangi faizin uygulanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk dönem çalışması nedeniyle kıdem tazminatı aldığı ve bu nedenle ilk dönem çalışmasının tasfiye edilmiş sayılması gerektiği, ayrıca yabancı para cinsinden alacaklara uygulanacak faizin 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesinde belirtilen oranda olması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Memuriyetten istifa ile aynı belediyede işçi statüsüne geçen davacının, emekli olması halinde memuriyette geçen çalışma süresinin kıdem tazminatının hesaplanması sırasında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların kıdem tazminatı hesabında birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği, davacının ise istifa yoluyla kendi iradesiyle ayrıldığı ve iş akdinin 14. maddede belirtilen nedenlerle sona ermediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işten çıkarılmasının ardından tekrar işe alınması ve emekli olması nedeniyle, ilk dönem çalışmasının da kıdem tazminatı hesabına dahil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının, sözlü yargılama usulüne tabi davalarda öngörülen 8 günlük ve yazılı yargılama usulünde öngörülen 15 günlük yasal süreler geçirildikten sonra temyiz edildiği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı bankanın mensup olduğu emekli ve yardım sandığı vakfından emekliliğe hak kazanmasına rağmen, sonradan kanun değişikliğiyle başka bir kuruma nakledilmesi sebebiyle, emekli aylığının hangi kurum tarafından bağlanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 Sayılı Yasanın 8. maddesinin lafzî yorumunun sosyal güvenlik sisteminin amacına ve külfet-nimet dengesine aykırı olması, yasaya göre hizmet birleştirme şartlarının oluşmadığı ve davacının çalıştığı bankanın emekli sandığından emeklilik hakkını elde ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı durumda, hangisinin geçerli sayılacağı ve son yedi yıllık fiili hizmet süresinin hesabında isteğe bağlı sigortalılık süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, bozma kararına konu hususlara ilişkin yeterli ve açıklayıcı hukuki gerekçe sunulmaması ve usul hükümlerine aykırı şekilde karar verilmesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bazı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olması halinde, diğer kurumlarda geçen hizmetlerin de 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun’un amacının, hiçbir kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalıların hizmetlerini birleştirerek aylık almalarını sağlamak olduğu, sigortalının birleştirme yapmaksızın da aylık alabilecek süreyi doldurmuş olması halinde diğer kurumlardaki hizmetlerin birleştirilmesinin zorunlu olmadığı, aksi yorumun külfet-nimet dengesini bozacağı ve sosyal güvenlik sisteminin amacına aykırı düşeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.