Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Birleştirmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Memuriyetten istifa ile aynı belediyede işçi statüsüne geçen davacının, emekli olması halinde memuriyette geçen çalışma süresinin kıdem tazminatının hesaplanması sırasında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların kıdem tazminatı hesabında birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği, davacının ise istifa yoluyla kendi iradesiyle ayrıldığı ve iş akdinin 14. maddede belirtilen nedenlerle sona ermediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı durumda, hangisinin geçerli sayılacağı ve son yedi yıllık fiili hizmet süresinin hesabında isteğe bağlı sigortalılık süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, bozma kararına konu hususlara ilişkin yeterli ve açıklayıcı hukuki gerekçe sunulmaması ve usul hükümlerine aykırı şekilde karar verilmesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bazı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olması halinde diğer kurumlarda geçen hizmetlerin de 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının hizmetlerin birleştirilerek ziyan olmasını önlemek ve sigortalıya aylık bağlanmasını sağlamak olduğu, sigortalının külfet-nimet dengesinin gözetilmesi gerektiği, birleştirme yapmaya zorlamanın kanunun amacına ve sosyal güvenlik sistemine aykırı olacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hem özel sandık vakfına hem de Emekli Sandığı’na tabi hizmetleri bulunan davacının, hizmetlerinin birleştirilmesi yönünde tercihini kullanıp kullanmadığı ve buna bağlı olarak hangi kurumdan emekli aylığı alacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının özel sandık vakfından emekli olmak istediği ancak vakıf tarafından Emekli Sandığı'na yönlendirildiği, emeklilik dilekçesinde de hizmet birleştirmesi ve Emekli Sandığı'ndan emekli olma yönünde açık bir tercih belirtmediği, ayrıca vakıftaki hizmetlerinin tek başına yaşlılık aylığına hak kazanmak için yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Murisinin SSK ve Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı ve aylığın başlangıç tarihinin ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 2926 sayılı Kanun'un 23. maddesi uyarınca, ölüm tarihinde en az üç tam yıl sigorta primi ödenmiş olması şartının, murisin SSK ve Tarım Bağ-Kur sigortalılık süreleri ile askerlik borçlanması da dikkate alındığında oluştuğu, aylık başlangıç tarihinin ise Tarım Bağ-Kur sigortalılık primlerinin ödendiği tarihi takip eden aybaşı olması gerektiği gözetilerek direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin emeklilik sebebiyle iş akdi sona erdiğinde, daha önce kamu kurumundaki memuriyetinden istifa ile ayrıldığı dönemdeki hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran sona erme sebepleri arasında istifanın yer almaması ve davacının memuriyetten kendi isteğiyle istifa ederek ayrılması nedeniyle, önceki memuriyet dönemindeki hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken isteğe bağlı SSK sigortalılığı süresinin de yaşlılık aylığı hesabında dikkate alınması gerektiği iddiasıyla açtığı iptal-tespit davasında, Bağ-Kur'un davaya dahil edilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakışması halinde, 506 sayılı Kanun'un 85. maddesi gereğince isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği, ancak 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun Ek 19. maddesi uyarınca Bağ-Kur'a prim ödenmemiş olması halinde Bağ-Kur sigortalılığının da sona ereceği ve bu durumların tespiti için Bağ-Kur'un davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı talebinde, son yedi yıldaki fiili hizmet süresinin hangi sosyal güvenlik kanununa tabi olarak değerlendirileceği ve buna göre aylık bağlanıp bağlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca, birleştirilecek hizmet süreleri hesaplanırken 506 sayılı Yasa ile 2925 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerin farklı statülerde değerlendirilmesi gerektiği, davacının son yedi yıldaki fiili hizmet süresinin çoğunluğunun 2925 sayılı Yasaya tabi olarak geçmemiş olması nedeniyle 2925 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanılan fiili hizmet süresi zammının, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi sigortalılıkta başlangıç tarihinden geriye doğru sayılıp sayılmayacağı ve emeklilik yaş haddinden indirilip indirilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5434 sayılı Kanun'daki fiili hizmet süresi zammının 506 sayılı Kanun'daki itibari hizmet süresinden farklı olduğu, 506 sayılı Kanun'un Ek 39. maddesi uyarınca yaş haddinden indirim yapılmasının mümkün olduğu ancak fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihini geriye çekmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 4/1-b kapsamındaki hizmetleri hariç tutularak, yalnızca 4/1-a ve 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması talebi üzerine Kurumun işlem tesis etmemesine karşı açılan davanın kabulü ile Kurum işleminin iptali ve aylık bağlanmasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tahsis talep tarihi itibarıyla 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-g bendi koşullarını sağladığı, 4/1-a ve 4/1-c kapsamındaki hizmetlerinin yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olduğu değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.