Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuka Uygunluk Nedenleri”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Av tüfeği ile bacağa yakın mesafeden yapılan atışın vahim sonuçlar doğurabileceği, katılanın hayati tehlike geçirdiği ve taraflar arasında husumet bulunduğu gözetilerek, sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçu olduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmaması gerektiği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile maktul arasında husumet bulunmasına ve olay günü maktulün sanığa yönelik bazı tahrik edici davranışlarda bulunmuş olmasına rağmen, somut olayda sanığın eyleminin haksız tahrik altında meydana geldiğine dair yeterli delil bulunmadığı, saldırı ve savunma arasında orantı bulunmadığı ve meşru savunma koşullarının da oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor müsabakası sırasında meydana gelen yaralanma nedeniyle tazminat sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eyleminin futbol oyun kurallarına aykırı olup olmadığı, sportmenliğe aykırı davranış içerip içermediği ve davacının yaralanmasıyla illiyet bağının kurulup kurulamayacağı hususlarının futbol konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınacak raporla aydınlatılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdur çocuğa yönelik kasten yaralama suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur çocuğun annesinin, sanığın çocuğa saldırdığına dair beyanlarının tutarlı ve istikrarlı olması, çocuğun başındaki basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şişliğin adli tıp raporu ile tespit edilmesi ve sanığın olay günü mağdurun annesiyle tartıştığı, hatta arbede yaşandığına dair bulgular birlikte değerlendirilerek sanığın kasten yaralama suçunu işlediğinin sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, boşanma davası devam ederken eşinin facebook hesabına girerek özel mesajlarını kaydedip başkalarına göndermesinin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, eşinin facebook şifresini bilmesi veya elde etmesinin, eşinin özel mesajlarına erişim ve ifşa konusunda rızası olduğunu göstermediği, bu eylemin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun nitelikli halini oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurlara yönelik eylemlerinin kasten öldürme suçuna teşebbüs mü yoksa kasten yaralama suçu mu oluşturduğu ve sanıklar hakkında eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklarla mağdurlar arasında husumet bulunması, kullanılan silahların öldürücü nitelikte olması, mağdurların hayati bölgelerinin hedef alınması, araçların devrilmesinden sonra dahi yaralı mağdurlara ateş edilmesi, mağdur ve tanık beyanlarının sanıkların eylemini doğrulaması gibi olgular birlikte değerlendirilerek sanıkların kastının öldürmeye yönelik olduğu ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın akaryakıt istasyonu sahibine karşı yaptığı şikayetin iftira suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hukuk mahkemesinde imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, bu incelemenin sonucunu beklemeden, işçisinin aksine beyanına ve imza inceleme raporlarına rağmen, akaryakıt istasyonu sahibini sahtecilikle suçlayan şikayetinin, maddi vakıalara dayanmadığı ve anayasal şikayet hakkı kapsamında da değerlendirilemeyeceği gözetilerek, iftira suçunun unsurlarının oluştuğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdureyi cebir, tehdit veya hile kullanmaksızın alıkoyan sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşını tamamlamamış çocuğun kendi iradesiyle serbestçe hareket etme hakkı üzerinde mutlak surette tasarruf edemeyeceği, bu nedenle rızasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından hukuka uygunluk nedeni oluşturmayacağı ve sanığın eyleminin TCK'nın 109/1, 109/3-f, 109/5. maddelerindeki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa yüklenen iftira suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, darp edilmenin etkisiyle ve bir an önce kolluğun müdahale ederek yaralama eyleminin son bulmasını sağlamak amacıyla şikâyet hakkını kullandığı gözetilerek, iftira suçunun hukuka aykırılık unsurunun oluşmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdurenin rızasıyla kaçırılması ve alıkonulması eyleminin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşını doldurmamış çocuğun rızasının, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda hukuka uygunluk nedeni oluşturmayacağı ve bu nedenle sanığın eyleminin TCK'nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın cinsel ilişkiye girdiği 15 yaşından küçük mağdurenin çıplak bedenini kendi rızası dahilinde cep telefonu kamerasıyla çekip kaydetmesi eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşını tamamlamamış çocukların özel hayatlarının gizliliği ve korunması hakkının, üzerinde mutlak surette tasarruf edebilecekleri bir hak olmadığı ve bu nedenle rızalarının hukuka uygunluk nedeni oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün Özel Daire bozma kararının kaldırılması suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 15 yaşından küçük mağdureye karşı rızaen işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCK'nun 109/1. maddesiyle tayin edilen temel cezada aynı maddenin 3/f bendiyle arttırım yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşından küçük mağdurenin rızasının TCK 26/2 kapsamında hukuka uygunluk sebebi oluşturmayacağı ve mağdurun çocuk olmasının suçun unsuru değil nitelikli hali olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve Özel Daire onama kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.