Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuki Kesinti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın kaçak sigara satışından dolayı hakkında verilen cezanın miktarı ve önceki benzer suçlardan dolayı yargılanması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce benzer suçlardan dolayı açılmış ve bazıları kesinleşmiş davalar olduğu, ayrıca suçta kullanılan aracın müsaderesine ilişkin de ayrı bir davanın bulunduğu, bu davaların zincirleme suç ve mükerrer yargılama yönlerinden incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan açılan kamu davalarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, ikinci iddianamenin mükerrer olup olmadığı ve kesinleşen mahkumiyet hükmündeki cezanın mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay 7. Ceza Dairesi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı işyerinde farklı tarihlerde bandrolsüz CD/DVD satışı yapması eylemlerinin, hukuki kesinti oluşmadan önce aynı mağdura karşı bir suç işleme kararıyla işlendiğinin ve bu nedenle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca ikinci iddianamenin mükerrer dava olarak reddedilmesi ve kesinleşen hükümdeki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mükerrer yargılamaya tabi tutulup tutulmadığı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve ekonomik durumunun cezada dikkate alınıp alınmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce kesinleşmiş bir hüküm bulunan mühür bozma suçuna ilişkin dosyanın, diğer mühür bozma suçları ile birlikte değerlendirilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin araştırmanın yapılmaması ve sanığın ekonomik ve şahsi hallerine ilişkin yeterli araştırma yapılmadan adli para cezasının belirlenmesi, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması nedenleriyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı işlediği iki ayrı hırsızlık eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği ve mağdura ait deponun iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarını taşıyıp taşımadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk hırsızlık suçuna ilişkin iddianamenin kabulü ile hukuki kesintinin meydana geldiği ve bu nedenle ikinci hırsızlık eyleminin ayrı bir suç teşkil ettiği, ayrıca mağdura ait deponun iş yeri ile arasında belirli bir mesafe bulunması, depoda sürekli işçi çalıştırılmaması ve üretim yapılmaması sebebiyle iş yeri eklentisi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iddia edilen benzer nitelikteki Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davaların birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında hareket ettiği, iddianame düzenleninceye kadar hukuki bir kesintinin meydana gelmediği ve eylemler arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davaları ayrı ayrı görerek verdiği mahkûmiyet kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iddia edilen benzer nitelikteki bandrolsüz ürün satma eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemleri arasında hukuki kesinti oluşmadan önce aynı suç işleme kararıyla ve aynı mağdura (kamu/toplum) karşı değişik zamanlarda 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçu işlediği gözetilerek, yerel mahkemenin eylemleri ayrı suçlar olarak değerlendiren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iddia edilen bandrolsüz ürün satışı eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında hareket ettiği, eylemler arasında hukuki bir kesintinin bulunmadığı ve suçun mağdurunun toplum olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı farklı tarihlerdeki eylemleri için ayrı ayrı cezalandıran direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunun sanık tarafından işlenip işlenmediği ve sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda eksik araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mühürlenen işyerinde yetkili kişi olduğu ve mühürleme işleminden kısa süre sonra mühür bozma eyleminin gerçekleştiği, ayrıca önceki mühür bozma olayına ilişkin dava ile aradaki hukuki kesinti nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı suçtan değişik tarihlerde açılan iki kamu davası arasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve ikinci suçun gerekçeli karar başlığında yanlış tarihle yazılmasının bozma mı yoksa eleştiri konusu mu yapılacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk suçtan dolayı düzenlenen iddianamenin mahkemece kabulü ile hukuki kesinti oluştuğu, bu nedenle ikinci suçun ayrı bir suç olarak değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak ikinci suçun gerekçeli kararda yanlış tarihle yazılmasının düzeltilebilir bir yazım hatası olduğu gözetilerek, Özel Daire'nin bozma ilamına suç tarihinin düzeltilmesine ilişkin ibare eklenmek suretiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının birinci uyuşmazlık yönünden reddine, ikinci uyuşmazlık yönünden değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa muhalefet suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin bozma ilamında belirtilen hususları incelemesine ve tartışmasına rağmen, ilk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmeyen yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın eylemli uyma neticesi verilen yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 19. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce düzenlenip mahkemece kabul edilmiş bir iddianame mevcut olup, bu durum yasal anlamda “hukuki kesinti” oluşturduğundan, sonraki eylemlerin aynı suç işleme kararı kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, farklı tarihlerde işlenen kaçakçılık suçlarından açılan kamu davaları arasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlıkta, inceleme konusu suç tarihinden önce işlenen suça ilişkin düzenlenen ve yerel mahkemece kabul edilen iddianamenin, davaya konu suç ile diğer suçlar arasında hukuki kesinti oluşturduğu, bu nedenle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.