Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuki ve Fiili Bağlantı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının hileli davranışları nedeniyle devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tesciline, aksi halde bedele karar verilmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava konusu taşınmaza yönelik annesi tarafından aynı davacı ve davalıya karşı inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve bu dava ile mevcut dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gözetilerek, davaların birleştirilmesi ve işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tefrik edilen ve hakkında mahkumiyet kararı verilen sanıkla ilgili dosyanın, mevcut dosyayla birleştirilmesi gerektiği yönündeki Yargıtay bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin dosyaları birleştirmeden hüküm kurması.
Gerekçe ve Sonuç: Tefrik edilen dosya ile mevcut dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, Yargıtay'ın dosyaların birleştirilmesi gerektiği yönünde bozma kararı verdiği, bu durumda dosyaların birleştirilme imkanının bulunması halinde birleştirilmesi, aksi halde ilgili dosyadaki delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı ve bu ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince verilen karardan sonra açılan ve kısmi dava niteliğinde olan toplu iş sözleşmesi fark alacağı davasının, ilk davayla birleştirilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince incelenmemesi ve direnme kararında bu davanın da değerlendirilmeye alınması gerektiği gözetilerek, direnme ve bozma kararları kaldırılarak dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Farklı tarihlerde ve farklı sebeplerle açılmış iki boşanma davasının birleştirilmesi ve davalardan birinde tedbir nafakasına hükmedilmişken diğerinde de tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Farklı mahkemelerde açılan iki boşanma davası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, davalardan birinin sonucunun diğerini etkileyeceği, usul ekonomisi ve çelişkili kararların önlenmesi için davaların birleştirilmesi gerektiği; ayrıca, tedbir nafakasının talep ve kusur şartlarına bağlı olmaksızın, her boşanma davasında ayrı ayrı hükmedilebileceği, tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla birden fazla tedbir nafakasına hükmedilmesinin mümkün olduğu ve bu hususun infazda herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesinin, hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle davaları birleştirme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a ve 362/1-g maddeleri uyarınca, davaların birleştirilmesi kararına karşı temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.