Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kaçınılmaz Hata”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve bu hatanın TCK 30. maddesinde düzenlenen hata hükmünün uygulanmasına imkan verip vermediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile uzun süreli iletişimi ve mağdurenin duruşmadaki hal ve tavırları göz önüne alındığında, sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmediği yönündeki savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verdiği mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve olayda kaçınılmaz hata halinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rahatsızlık duyduğu davranışların haksız fiil niteliğinde olmadığı ve sanığın haksız bir fiilin bulunmadığını bilerek eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı ve kaçınılmaz hata halinin de bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurenin yaşı konusunda TCK madde 30'da düzenlenen hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu bağlamda yerel mahkemenin eksik araştırma yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK 30. maddede düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı çocuk cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırmasına ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, ülkeye yasak nitelikte silah sokma suçundan cezalandırılmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup 18 yaşına kadar Türkiye'de yaşamış olması, yüksek öğrenim görmesi, suça konu tabancaları Türkiye'ye gelmeden hemen önce satın alması, silahlardan sadece biri hakkında havalimanı görevlilerine bildirimde bulunması, güvenlik şirketinde çalıştığını ve silahlara özel ilgisi olduğunu belirtmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın bilgi düzeyi, gördüğü eğitim ve içinde bulunduğu sosyal ve kültürel çevre şartları gözetilerek, Türkiye'ye silah sokmanın yasak olduğunu bilmediğine ilişkin savunmalarının inandırıcı olmadığı ve fiilinin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünden söz edilemeyeceği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, nitelikli mala zarar verme suçundan beraatine ilişkin verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık, sanığın Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesinde düzenlenen hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görev ve sorumluluğunun kendisine verilen talimatlar doğrultusunda iş makinasını kullanmakla sınırlı olması, yol genişletme çalışmasını kendisine verilen etüt çalışma planı doğrultusunda gerçekleştirmesi ve bu planda katılanın arazisinin de çalışma alanı içerisinde gösterilmesi, ayrıca sanığın bilgi düzeyi, gördüğü eğitim, içinde bulunduğu sosyal ve kültürel çevre koşulları nazara alındığında, katılanın arazisinde çalışma yapılması konusunda rızası bulunduğuna dair TCK'nun 30/3. maddesi anlamında kaçınılmaz bir hataya düştüğü ve bu hatanın mala zarar verme suçuna yönelik kastını ortadan kaldırdığı gerekçesiyle yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurun yaşı konusunda TCK'nın 30. maddesi kapsamında hataya düşüp düşmediği ve bu hususun yerel mahkemece eksik araştırılıp araştırılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureyle aynı yerde ikamet etmesi ve aralarında duygusal bir arkadaşlık bulunması nedeniyle mağdurun 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinde düzenlenmiş olan hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile iki yıl arkadaşlık etmesine ve mağdurenin nüfusa küçük yazdırıldığı iddiasına rağmen, Adli Tıp Kurumu raporu ve mahkeme gözlemiyle mağdurenin 15 yaşını doldurmadığının tespit edilmesi, sanığın mağdurenin yaşına ilişkin hatasının esaslı olmadığı ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçunda TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, lise öğrencisi olan mağdure ile bir yıldır arkadaşlıkları bulunduğu göz önüne alındığında, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca sanığın da mağdurenin yaşını bilmediğine dair bir savunma yapmadığı değerlendirilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı ve yerel mahkemenin sanığı çocukların cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırmasına dair hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, çocuğun cinsel istismarı suçundan mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile yaklaşık bir yıl arkadaşlık yapmasına rağmen, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca sanığın da aşamalarda mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair bir savunmada bulunmadığı gözetilerek TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile olay öncesinde aynı semtte oturmaları, arkadaş olmaları ve mağdurenin evden kaçarken kimliğinin yanında olması gibi olgulara ve mağdurenin savcılık ifadesinde sanığın yaşını bildiğini belirtmesine dayanılarak, sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurenin yaşı konusunda TCK madde 30'da düzenlenen hata halinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdurenin aynı işyerinde çalışmaları, birlikte kaçmaları ve uzun süre birlikte yaşamaları nedeniyle sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesine imkan olmadığı, dolayısıyla TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların cinsel istismarı suçu kapsamında sanığın mağdurun yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun 15 yaşından büyük olduğunu düşünmesini destekleyen mağdurun çalışıyor olması, sözlenmiş bulunması ve sanığa yaşını büyük söylemesi gibi durumlar ile mağdurun 15 yaşına girmesine sadece iki gün kalmış olması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mağdurun yaşı konusunda hataya düşmüş olabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.