Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kabahat”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının GSM sektöründeki hakim durumunu kötüye kullanması nedeniyle açılan tazminat davasında zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, ilk kararında uyguladığı BK m. 60/2 hükmünü, kabahatlerin suç olmaktan çıkarılması nedeniyle uygulanamaz sayarak yeni bir hüküm kurması ve bunun usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmaması nedeniyle, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasına karşı kanun yoluna başvurulması ve sulh ceza mahkemesince cezanın miktarının azaltılması halinde, mahkeme kararına itiraz süresi içinde ödenen azaltılmış miktar üzerinden peşin ödeme indiriminden yararlanılıp yararlanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17/6. maddesindeki "kanun yoluna başvurmadan önce ödeme" şartının, hak arama özgürlüğünü engellemediği ve peşin ödeme indirimi için yasanın aradığı ön koşulun gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza mahkemesi kararının, Kanun Yararına Bozma yoluna konu olması halinde, CMK’nın 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi mi uyarınca bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'nun kendine özgü yapısı, idari para cezasına ilişkin kararın niteliği, mahkemenin talebe konu olmayan başka bir tutanağı iptal etmesi ve kararın uygulanabilir olmaması nedeniyle, kararın esasını çözmeyen bir karar olarak kabul edilip CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptaline ilişkin yapılan itiraz üzerine verilen kararın, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi uyarınca mı bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari para cezasının iptaline ilişkin itiraz üzerine verilen kararın, davanın esasını çözmesi fakat mahkumiyet hükmü olmaması; CMK'nın 309/4-c maddesinin uygulanmasının daha hakkaniyete uygun olması gözetilerek, Özel Daire kararının CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmeyecek şekilde bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza hâkimliği kararının, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4. maddesinin hangi bendi uyarınca bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari para cezasının iptaline ilişkin kararların, davanın esasını çözmekle birlikte mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve bu nedenle CMK'nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmeyecek şekilde bozulması gerektiği gözetilerek Yargıtay 19. Ceza Dairesinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ehliyetsiz olarak kullandığı çalıntı motosikletle yaptığı kaza nedeniyle trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçunun, kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı bakımından tehlike meydana getirebilecek şekilde aracın iradi olarak sevk ve idare edilmesi ile oluşacağı, sanığın ehliyetsiz olması ve kaza yapmasının tek başına bu suçu oluşturmayacağı, ayrıca ehliyetsiz araç kullanmanın idari yaptırım gerektiren bir kabahat olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kabahatler Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza mahkemesi kararına karşı yapılan itirazın reddine dair kararın, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4-a mı yoksa 309/4-c maddesi uyarınca mı bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'nun kendine özgü bir sistem getirmesi, itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmemesi, aleyhe değiştirme yasağının uygulanabileceği kararlardan olmaması, mahallince yeniden inceleme ve araştırma gerektirmesi ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanması hususları birlikte değerlendirilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptali için yapılan başvuru üzerine verilen idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin kararın, CMK’nın 309/4-a mı yoksa 309/4-c maddesi kapsamında mı kanun yararına bozulması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun kendine özgü bir sistem getirmesi ve uyuşmazlık konusu kararın idari yaptırımı ortadan kaldırdığından davanın esasını çözmesi nedeniyle, CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere bozulması gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının aleyhe sonuç doğurmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, polis memurlarına kardeşine ait kimliği göstererek gerçek kimliğini saklaması eyleminin hangi suçu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla değil, yakalama emrinin infazını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, kimliği kullanılan kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmadığı ve sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu sırada resmi belge düzenlenmediği gözetilerek, eylemin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu veya resmi belgede sahtecilik suçunu değil, kimliği bildirmeme kabahatini oluşturduğu, ancak bu kabahat için de zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait sürücü belgesini kullanmasının TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu mu, TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu mu, yoksa Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahatini mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında arama kararı olduğu bilinciyle başkasına ait sürücü belgesini kullanmasının, kimliği kullanılan kişi hakkında soruşturma başlatılmasına neden olmadığı ve resmi belgede sahtecilik amacı taşımadığı, ayrıca eylem sırasında gerçeğe aykırı beyana dayanılarak düzenlenmiş bir resmi belge bulunmadığı gözetilerek, eylemin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu ile resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturmayacağı, ancak kimliği bildirmeme kabahatini oluşturacağı, bununla birlikte kabahat için öngörülen zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yakalanmamak için kardeşine ait kimliği kolluk kuvvetlerine göstermesi eyleminin, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunu mu yoksa kimliği bildirmeme kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkasına ait kimliği, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kullanmadığı, kimliği kullanılan kişi hakkında bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadığı, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu isimle herhangi bir resmi belge düzenlenmediği ve eyleminin kabahat niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuş, ancak kabahat için de zamanaşımı süresi dolduğundan sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, polisler tarafından durdurulduğunda başkasının kimlik bilgilerini vermesinin TCK 268. maddedeki başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, işlediği suçlar nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmasının TCK'nun 268/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme ile Özel Daire kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.