Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanunların Geriye Yürümemesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan subayın, öğrenim giderlerine ilişkin yükümlülüğünün hangi mevzuata göre belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararından sonra 6000 sayılı Kanun ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda değişiklik yapıldığı ve mahkemenin bu değişikliği değerlendirme fırsatı bulamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Yasa uyarınca emekli olan davacının, 1983-1987 yılları arasında TBMM Başkanı olarak görev yaptığı dönem gözetilerek, emekli aylığının 5510 sayılı Yasanın 43. maddesine göre yeniden belirlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum'un kesin hüküm itirazına konu ettiği idari mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin ve taraflar, konu ve sebep bakımından eldeki davayla aynı olup olmadığının araştırılması; ayrıca 6270 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 38. maddenin uyuşmazlığa etkisinin ve kanunların geriye yürümemesi ilkesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 01.10.2008 tarihinden önce yetim aylığı bağlanan davacının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca aylığının kesilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenlendiği ve Anayasa'ya aykırı olmadığı, ancak kanunların geriye yürümemesi ilkesi ve TMK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı gereğince, 01.10.2008 tarihinden önce aylık bağlananlar bakımından, bu tarihten sonra da fiili birlikteliğin devam ettiğinin veya başladığının kanıtlanması halinde aylığın kesilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespit tutanağının kesinleşmesinden 10 yıldan fazla süre sonra tapu kaydına işlenen vakıf şerhi nedeniyle ödenen taviz bedelinin iadesi talebinde, 5304 sayılı Kanun'un 11. maddesindeki değişiklik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin 5304 sayılı Kanun'daki değişiklikten önce dolması ve bu değişikliğin geçmişe etkili uygulanmasının mümkün olmaması nedeniyle, davacı yararına oluşan kazanılmış hakkın korunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinde kefil sıfatıyla yer alan davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un kefilin sorumluluğuna ilişkin 10. maddesindeki değişikliğin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Kanun'un 10. maddesindeki değişikliğin, sözleşmenin kurulması, icra takibinin başlatılması ve davanın açılmasından sonra yürürlüğe girmesi ve kanunların geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalı eşini ağır haksız tahrik altında kasten öldüren davacıya bağlanan ölüm aylığının, 5510 sayılı Kanun'un 56/1-a maddesi gereğince kesilmesi ve yapılan ödemelerin borç çıkarılması işleminin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'da açık düzenleme olmamasına rağmen, “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesi ve 5434 sayılı Kanun'daki benzer düzenleme gözetilerek, sigortalının hak sahibi tarafından kasten öldürülmesi halinde ölüm aylığına hak kazanma olgusunun gerçekleşmediği ve 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem için uygulanabilirliği kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.