Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karar ve İlam Harcı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine ödenmesi gereken harç miktarı ve fazladan yatırılan harcın iadesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 22. ve 31. maddeleri uyarınca, davadan feragat halinde alınması gereken karar ve ilam harcının 2/3'ünün tahsil edilmesi ve fazladan yatırılan harcın iade edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararda istinaf karar ve ilam harcının hatalı hesaplanıp hesaplanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu esastan reddedilen davalı aleyhine nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalı aleyhine hükmedilecek nispi karar ve ilam harcına esas alınacak anlaşmazlık konusu değerin İlk Derece Mahkemesince hükmedilen alacak miktarı ile sınırlı olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2’nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma sonrası verilen kararda, ilk karar için ödenen harcın mahsup edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Harçlar Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca bozma kararı sonrası verilen hükümlerden yeni bir hüküm gibi harç alınacağı ve bozulan hükümden önce alınan harcın mahsup edileceği gözetilerek, mahkemenin ilk karar sonrası ödenen harcı mahsup etmeyerek yeniden harç tahsiline karar vermesinin hatalı olduğu, ancak bu hususun düzeltilerek onanabileceği değerlendirilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçilerin ücretlerini Avro'dan Türk Lirası'na çevirmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine uymaması nedeniyle açılan alacak davasında, mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, yargılama giderleri, harçlar ve vekâlet ücretine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilmesi gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmaması, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi ve davacı lehine hükmedilen harcın hesaplanmasında hatalı değerlendirme yapılması nedeniyle, mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2’nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı şirket ile akdettiği harici satış sözleşmesine dayalı olarak diğer davalıya ödediğini iddia ettiği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalılardan tahsilini istemektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar ve davalı şirket ile diğer davalının davaya konu olayda elbirliği ile hareket ettikleri gözetilerek davalılar aleyhine karar verilmiş, ancak Hazineye gelir olarak kaydedilmesi gereken karar ve ilam harcının davacıya ödenmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bu husus düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aylık kira parasının tespiti istemiyle açılan davalarda karar ve ilam harcının aylık kira farkı üzerinden mi yoksa yıllık kira farkı üzerinden mi alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması, kiracıların korunması esası ve uygulamada genellikle kira bedelinin aylık ödenmesi gözetilerek, aylık kira bedelinin tespiti davalarında karar ve ilam harcının hükmedilen aylık kira bedeli ile önceden ödenmekte olan aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden alınması gerektiği sonucuna varılarak, uyuşmazlık bu yönde giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Aylık kira parasının tespiti istemiyle açılan davalarda karar ve ilam harcının aylık kira farkı üzerinden mi yoksa yıllık kira farkı üzerinden mi alınması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması, kiracıların korunması esası ve uygulamada genellikle kira bedelinin aylık ödenmesi gözetilerek, aylık kira bedelinin tespiti davalarında karar ve ilam harcının hükmedilen aylık kira bedeli ile önceden ödenmekte olan aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden alınması gerektiği yönündeki Yargıtay uygulamasının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra da devam etmesine engel bir hal olmadığı değerlendirilerek İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görüşü doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mükerrer ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde, davanın konusuz kalması nedeniyle karar ve ilam harcının nispi mi yoksa maktu mu olarak hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacak dava açılırken nispi harca tabi olsa da, yargılamanın devamı sırasında dava konusuz kaldığından, maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeli nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davacının davalı kuruma borçlu olup olmadığı ve borçlu ise miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacının davalıya bir miktar borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, menfi tespit davasında hüküm altına alınacak miktarın, davacının borçlu olmadığı miktar olması gerektiği, bu nedenle karar ve ilam harcının da bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davacı avukatın haksız azledilmesi nedeniyle talep ettiği ücretin miktarı ve davalı tarafından ödenmesi gereken karar ve ilam harcının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının bir kısmının haklı olduğu, ancak karar ve ilam harcının davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının harç yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmalarına rağmen, gerekli harcı yatırmamaları sebebiyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK'nun 434. maddesi ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, temyiz başvurusu için gerekli harcın tamamının yatırılması gerektiği gözetilerek, eksik harcın tamamlanması için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili davasında, davacı lehine karar verilmesi halinde yargılama giderlerinin ve karar-ilam harcının davacıdan alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince yargı harçlarından muaf tutulmuş olması ve 6100 sayılı HMK'nın 326/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. Karşı oy ise, yargılama giderlerinin davacıdan alınmasının Anayasa'nın mülkiyet hakkını koruyan 35. maddesi ile hak arama özgürlüğünü güvence altına alan 36. maddesine aykırı olduğunu, Hazine aleyhine verilen tapu iptal-tescil davalarında yargılama giderlerinin davacıdan alınmadığı halde tescil davalarında alınmasının çelişkili olduğunu savunarak, davacının yatırdığı harcın iadesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.