Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kasko Sigortası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin, ödediği bedelin zarardan sorumlu olduğu iddia edilen kişiden rücuen tahsili istemine ilişkin davanın hangi mahkemede görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen kararda maddi hata bulunduğu ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin aynı konuda asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna dair kararı bulunduğu gözetilerek, önceki karardaki maddi hata düzeltilerek asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin, ödediği bedelin zarardan sorumlu olduğu iddia edilen kişiden rücuen tahsili istemine ilişkin davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının rücu davasında, davanın sigorta poliçesinden değil, zarara sebebiyet veren kişinin haksız fiilinden kaynaklanması ve sigortalının tacir olmaması sebebiyle, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamı ve TTK'nın 1472. maddesi gözetilerek asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden doğan davalarda genel yetkili mahkeme kuralının davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, ancak haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu, davalının yetki itirazında bulunması ve yetkili mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi halde davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği hususları gözetilerek, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı aracın, restoran çalışanı tarafından vale hizmeti verilirken çalınması durumunda, sigorta şirketinin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın anahtarının restoran çalışanına teslim edilmesinin hayatın olağan akışı içinde ve özen yükümlülüğüne uygun olduğu, bu nedenle aracın çalınmasının sigorta poliçesi kapsamındaki rizikoyu oluşturduğu ve sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin sigorta şirketi lehine verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için gerekli olan primin ödenip ödenmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: TTK 1295. maddesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun, primin veya ilk taksitinin ödenmesiyle başlayacağı ve somut olayda poliçede belirtilen peşinatın ödendiğinin kanıtlanamaması, ayrıca dava dışı bir şirkete yapılan ödemenin poliçeyle bağlantısının kurulamaması ve ödendiği iddia edilen miktarın taksit tutarıyla örtüşmemesi gözetilerek, davanın reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kasko sigortası yaptırdığı aracı çalınan davacının, sigorta şirketinin poliçeyi iptal ettiği gerekçesiyle tazminat ödememesine karşı açtığı tazminat davasında, sigorta priminin ödenip ödenmediği ve buna bağlı olarak sigortacının sorumluluğunun doğup doğmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tali acentenin prim tahsil yetkisi olmamasına rağmen prim tahsil edip yetkili acenteye aktardığına dair beyanlar mevcut olup, primin yetkili acenteye ödenip ödenmediğinin tespiti halinde sigortacının sorumluluğunun doğup doğmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rehinli aracın kasko sigortasından kaynaklanan tazminatın tahsili için açılan davada, rehin hakkı sahibi bankanın davaya muvafakatinin gerekli olup olmadığı ve bu hususun araştırılıp araştırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Rehinli aracın kasko sigortasından kaynaklanan tazminatın tahsili davasında, rehin hakkı sahibi bankanın davaya muvafakatinin alındığının belgelendiği ve Yargıtay’ın bozma kararında muvafakatin usulüne uygunluğu ve yeterliliğine ilişkin bir eksiklik belirtilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının uygun bulunmasına ve dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı araca ilişkin tazminat davasında, kazanın ihbar edilen yer ve şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla teminat dışı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kazanın gerçekleşme şeklinin sigortalının beyanından farklı olduğunu ispat yükünün sigortacıda olduğu, mahkemece işin esasına girilerek aracın perte ayrılma durumu da irdelenmek suretiyle davacının hak kazandığı tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigorta poliçesine dayalı araç hasar bedelinin tazmini istemli davada, Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesindeki uzamış ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı ve ıslaha konu edilen hasar bedelinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat taleplerinde TTK 1268. maddesi gereğince iki yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı, KTK 109/2. maddesindeki uzamış ceza davası zamanaşımı süresinin ise kasko sigorta sözleşmelerine dayalı tazminat taleplerinde uygulanamayacağı, kısmi davada dava edilmeyen alacak kesimi için fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasının zamanaşımını kesmeyeceği ve bu durumda ıslaha konu edilen tazminat talebinin zamanaşımına uğradığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.