Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kasten İşlenen Suç”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işverenin, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanan personeli nedeniyle oluşan zararda müterafik kusurunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun kasten işlenebilen bir suç olduğu ve işverenin kasten işlenen bir suça karşı önlem alması beklenemeyeceği gözetilerek, davacı işverenin müterafik kusurlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği tarih itibariyle başlayan denetim süresi içerisinde işlenmeyen suçtan dolayı hükmün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayan beş yıllık denetim süresi geçtikten sonra işlenen suçtan dolayı hükmün açıklanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin hükmü açıklamasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen hükümde ikinci kez mükerrirlik hükmünün uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinin usul ve yasaya uygun olduğu, delillerin ve sanığın kastının ispatlandığı, cezanın yasal bağlamda verildiği ve ikinci kez mükerrirlik hükmünün uygulanmasının isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümlünün denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suçtan dolayı hükmünün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanması için, denetim süresi içerisinde işlenen suça ilişkin mahkûmiyet kararının kesinleşmiş olması gerektiği, oysa somut olayda hükümlünün denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suça ilişkin mahkûmiyet kararının kesinleşmeden hükmün açıklanmasına karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten işlenen yeni bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden önce işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesiyle başladığı ve bu tarihten önce işlenen suçlar nedeniyle hükmün açıklanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair denetim süresi geçtikten sonra işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin denetim süresinin sona ermesinden sonra işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümlünün, denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediği iddiasıyla hükmünün açıklanmasının kanuna uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden önce işlenen suç nedeniyle, denetim süresi içinde yeni bir suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve bu nedenle hükmün açıklanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hükmü açıklayan kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan hükümlünün, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle verilen hükmün açıklanması kararında, cezanın ertelenmesine de hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hüküm ortadan kalktığından ve mahkemenin yeni bir mahkumiyet hükmü kurması gerektiğinden, hükmün açıklanmasının yanında cezanın ertelenmesine de karar verilmesi hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen bir suç işlemesi halinde, hükmün açıklanıp açıklanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilen suçun, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanmasında "denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleme" şartını oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim süresi içinde kasten suç işleyen sanık hakkında hükmün açıklanması kararının gerekçesiz verilmesi nedeniyle bozma kararına direnilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, hükmün açıklanması kararında, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediğini belirtmekle yetinip delilleri tartışıp değerlendirmemesi ve ulaşılan kanaat ile suçun unsurlarını gerekçeli kararda belirtmemesi, Anayasa’nın 141. maddesi ile CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerine aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen mi açıklanması gerektiği, yoksa hükümde değişiklik yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde HAGB kararı verilen hükmün aynen açıklanması gerektiği, hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.