Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Katılma Hakkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Katılan ve sanık tarafından istinaf edilen hükümlere ilişkin istinaf mahkemesince sadece sanığın istinaf başvurusunun incelenerek karar verilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar gören ve davaya katılan kurumun da istinaf başvurusunda bulunmasına rağmen, istinaf mahkemesince sadece sanık müdafiinin istinaf başvurusunun incelenerek karar verilmesi, katılanın istinaf başvurusunun incelenmemesi ve hükümlere yönelik lehe ve aleyhe tüm istinaf başvurularının birlikte incelenerek karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Yargıtay kararına, katılan vekilinin istinaf hakkını kullanmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin istinaf yoluna başvurmadığı, dolayısıyla sanığın aleyhine hükmün değiştirilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve hüküm bozulmuş, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına ilişkin “ikinci kez” ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 14. Ceza Dairesi ile yerel mahkeme arasındaki direnme kararı uyuşmazlığında, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının olup olmadığı ve bu hakkın kullanılmamasının kararı etkileyip etkilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, ancak Bakanlığın bu davadan haberdar edilmemesinin tek başına bozma nedeni olmadığı, Bakanlığa gerekçeli karar tebliğ edilerek temyiz hakkı tanınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliği için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçunun sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu kanunun uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, ancak somut olayda Bakanlığın davadan haberdar edilmediği gözetilerek, Bakanlığın katılma ve kanun yoluna başvurma haklarını kullanabilmesi için yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiğine ve dosyanın bu amaçla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 6284 sayılı Kanun uyarınca davaya katılma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara yönelik şiddet suçlarına ilişkin davalara katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu ve bu zorunluluğun yerine getirilmemesi halinde Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, 14. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından onanmasına karşın, mağdurenin rızasıyla hareket ettiğine dair şüphelerin ortaya çıkması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin davalara katılma hakkı bulunduğu, bu haktan faydalanabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği, aksi halde hak arama özgürlüğünün ihlal edileceği gözetilerek Yargıtay 14. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliği için dosya Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün isabetli olup olmadığı ve bu bağlamda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilip edilmemesi gerektiği ile direnme kararının katılan vekiline usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmesi gerektiği ve katılan vekiline yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı gözetilerek dosyanın, 29.05.2015 tarihli gerekçeli kararın katılan vekiline ve Bakanlığa tebliğinin sağlanması için yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını mı yoksa reşit olmayanla cinsel ilişki ve çocuğun kaçırılması/alıkonulması suçlarını mı oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusunda, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı ve katılma hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu kanunun uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin açılan davalara katılabilme hakkı bulunduğu, ancak somut olayda Bakanlığın davadan haberdar edilmediği ve katılma hakkının kullanılmasına imkan tanınmadığı, Bakanlığın hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması ve yasal haklarını kullanabilmesi için yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilerek temyiz yolunun açılması gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı ve davadan haberdar edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık yaşanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi ile Bakanlığın davaya katılma hakkının açıkça tanındığı, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altına alınan hak arama hürriyeti ve pozitif ayrımcılık ilkesi gereğince Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı ve çocuğun basit cinsel istismarı suçlarının sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip, davaya katılımının sağlanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın ve çocuklara yönelik şiddet suçlarına ilişkin kamu davalarına katılma hakkı bulunduğu, Bakanlığın bu haktan yararlanabilmesi için davadan haberdar edilmesinin ve gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocuklara karşı işlenen suçlarda davaya katılma hakkı bulunduğu, ancak bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve somut olayda Bakanlığın bu haktan yoksun bırakıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilmesi ve Bakanlığa yasal temyiz süresi tanınması amacıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.