Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kayıt ve Tescil”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan davacının, bu tarihten önceki vergi, oda ve esnaf sicil kayıtlarına istinaden 1479 sayılı Kanun'a tabi zorunlu sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesi uyarınca, 04.10.2000 tarihinden önce kayıt ve tescili olmayan sigortalıların sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ve davacının da bu tarihten önceki dönemler için borçlanma hakkını yasal süre içerisinde kullanmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.10.2008 tarihinden önceki süreler için 1479 sayılı Kanun'a tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca 01.10.2008 tarihinden önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na kayıt ve tescili bulunmayanların sigortalılıkları 01.10.2008 tarihinden başlatılacağı, davacının da bu tarihten önce Kurum'a kayıt ve tescilinin olmadığı ve borçlanma talebinde bulunmadığı gözetilerek, geriye dönük sigortalılığının tespitine imkan bulunmadığından yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan davacının, bu tarihten önceki vergi, oda ve esnaf sicil kayıtlarına dayanarak 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesi uyarınca 04.10.2000 tarihinden önce kayıt ve tescili olmayanların sigortalılıklarının bu tarihten başladığı, davacının da bu tarihten önceki dönemler için kanunda öngörülen süre içinde borçlanma hakkını kullanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine ilişkin dava devam ederken 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma talebinin reddedilmesi üzerine, tespit davasının kesinleşmesinden sonra yaptığı tekrar başvurusunun da reddedilmesi nedeniyle açtığı tespit davasında, 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılıp yararlandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ürün bedellerinden prim tahsilatı yapılmasına rağmen Kurum tarafından resen kayıt ve tescilinin yapılmaması nedeniyle, 6111 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki dava şartına rağmen davacının bu kanundan yararlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti talebiyle açtığı hizmet tespiti davasında, mahkemenin, davacının tarımsal faaliyette bulunduğuna dair delilleri yeterli görerek davanın kabulüne karar vermesi üzerine, davalı kurumun kararı temyiz etmesi ve direnme kararı üzerine uyuşmazlığın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyette bulunduğuna dair iddiasını destekleyen, prim ödemesi, ürün satışı, prim tevkifatı, kredi kullanımı, çiftçi kayıt sistemi kaydı, vergi ödemeleri gibi kayıt ve tescil belgeleri sunulmadığı, mahkemenin ise bu hususları ayrıntılı olarak araştırmadan hüküm kurduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkin yargılamada, davacının tescil kaydı olmamasına rağmen prim ödemelerinin yapılmış olması nedeniyle sigortalılığının başlangıç tarihinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyetine ilişkin primlerinin ürün bedellerinden tevkifat yoluyla ödenmiş olması ve Bağ-Kur'un davacıyı re'sen kayıt ve tescil etmekle yükümlü olması gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.