Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesin Dönüş”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Yurt dışında bulunan Türk vatandaşının yaptığı yurt dışı borçlanmasının geçerliliği ve bu borçlanmaya dayalı kısmi aylığın tam aylığa çevrilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un, borçlanmanın iptal edildiği tarihte yürürlükte olan hali uyarınca yurda kesin dönüş şartının sağlanmamış olması ve borçlanma bedelinin mahsup edilerek tasfiye edilmiş olması nedeniyle borçlanmaya ve dolayısıyla kısmi aylığın tam aylığa çevrilmesi talebine geçerlilik tanınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışı borçlanmasının yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alınıp alınmayacağı ve yurda kesin dönüş koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, davacı ve davalının iddia ve savunma özetleri yerine dosya içeriği ve taraf beyanlarıyla uyuşmayan bir özet yazılması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesi ve 1086 sayılı HUMK’nun 388/3. maddesine aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan davacı için, 3201 sayılı Kanun'un aradığı "yurda kesin dönüş" koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: "Yurda kesin dönüş" koşulunun, yurtdışındaki çalışmaların sona ermesi, ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alınmaması şeklinde yorumlanması ve davacı yönünden bu hususların yeterince araştırılmamış olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışıp kesin dönüş yapan Türk vatandaşına bağlanan yaşlılık aylığının, yurtdışından aldığı ödemelerin ikamet şartına bağlı olup olmadığının tespiti yapılmaksızın kesilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un “kesin dönüş” şartının, yurt dışında ikamete bağlı sosyal güvenlik veya sosyal yardım ödeneği alınmaması olarak yorumlanması ve davacının aldığı ödemelerin bu nitelikte olup olmadığının araştırılmadan yaşlılık aylığının kesilmesi işleminin hukuka aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışan ve borçlanma yapan bir sigortalının, yaşlılık aylığı bağlanması için aranan kesin dönüş şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı SGK vekilinin, Özel Dairece reddedilen temyiz itirazları dışında, direnmeye konu uyuşmazlık yönünden bir temyiz nedeni ileri sürmemesi ve sadece vekalet ücretine yönelik temyiz itirazında bulunması nedeniyle, direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İzinle Türk vatandaşlığından çıkan davacının yurtdışında geçen süreleri borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanması talebinde, yurda kesin dönüş şartının aranıp aranmayacağı ve nasıl değerlendirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İzinle Türk vatandaşlığından çıkanların yaşlılık aylığı talebinde Türk vatandaşı olma şartı aranmadığı, yurda kesin dönüş şartının ise salt fiziki dönüş olarak değil, yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesi ve ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği almaması olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3201 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı tahsisinde aranan kesin dönüş şartının somut olay bakımından araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun’un 6. maddesi ve ilgili yönetmelik hükmü uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması için “kesin dönüş” şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için davacının yurt dışında çalışmasının bulunup bulunmadığı ve ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışan bir Türk vatandaşının, yurtdışı hizmetlerini borçlandırdıktan sonra yaşlılık aylığı bağlanması talebinde, 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesindeki "yurda kesin dönüş" şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun nasıl tespit edileceği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarına yurt dışında geçen süreleri borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanmasını düzenleyen 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesindeki "yurda kesin dönüş" şartının, mutlak surette yurtdışına tekrar çıkmama anlamına gelmeyip, ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alınmaması ve yurtdışındaki çalışmaların sona ermesi olarak yorumlanması gerektiği, bu nedenle davacının yurtdışındaki çalışma durumu ve ikamete dayalı sosyal yardım ödeneği alıp almadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışan ve borçlanma yoluyla emeklilik hakkı elde eden bir vatandaşın, yaşlılık aylığı bağlanması için aranan "yurda kesin dönüş" şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı SGK vekilinin, davacının yurtdışında çalışmaya başladığı tarihin Türkiye'deki sigortalılık başlangıcı olarak kabulüne ilişkin temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediği ve bu konuda karar verilmediği için, direnme kararının bu kısmının Hukuk Genel Kurulu'nda incelenemeyeceğine ve dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilerek SGK vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışan bir Türk vatandaşının, 3201 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmesi için aranan "kesin dönüş" şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesindeki "kesin dönüş" şartının, yurt dışındaki çalışmaların sona ermesi ve ikamete dayalı sosyal sigorta/yardım ödeneği alınmaması olarak tanımlandığı, bu nedenle davacının yurt dışında çalışıp çalışmadığının ve ikamete dayalı sosyal sigorta/yardım ödeneği alıp almadığının araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.