Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kusurluluk”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın amirinin talimatı ile kamu malına zarar vermesinin suçun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın amirinin talimatı ile hareket etmiş olmasının kusurluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve kamu malına zarar verme suçunun manevi unsurunun genel kast ile oluşabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın köpeğine saldıran sokak köpeklerini uzaklaştırmak için havaya ateş etmesi eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturup oluşturmadığı ve zorunluluk hali gerekçesiyle cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin nispeten yerleşimin az olduğu bir mahallede, geceleyin, köpeğine saldıran sokak köpeklerini uzaklaştırmak amacıyla ve başka bir korunma olanağı bulunmadığı için zorunluluk hali kapsamında kaldığı değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana ait araziden izinsiz kum ve çakıl almaları nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraatlerine ilişkin Yargıtay C. Başsavcılığı’nın itirazının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların İl Özel İdaresi görevlilerinin talimatları doğrultusunda hareket ettikleri ve arazinin katılana ait olduğunu bilmedikleri, bu nedenle suçun maddi unsurlarında esaslı bir hataya düştükleri gözetilerek, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraatlerine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve mağdurenin aynı köyde ikamet etmeleri ve yaklaşık bir yıldır arkadaş olmaları nedeniyle sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca sanık veya müdafiinin hiçbir aşamada mağdurenin yaşını bilmediğine dair savunma yapmamaları gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıkların olay yerinden ayrılmasından sonra sanık ve maktul arasında yaşanan ikinci kavgada, sanığın da maktul tarafından darp edildiğinin anlaşılması ve bu durumun etki-tepki dengesini sanık lehine bozduğu gözetilerek, sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne yardım suçunu tehdidin etkisi altında kalarak işlediği iddiası nedeniyle beraat edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın terör örgütü mensuplarının tehdidine maruz kaldıktan sonra örgüt mensuplarından geçici bir süre ayrı kalması, bu süre zarfında ihbarda bulunma imkanı varken örgüt mensuplarına yardım etmesi ve olaydan sonra da ihbarda bulunmaması nedeniyle tehdidin etkisinin yardım anında devam etmediği ve sanığın iradesini etkileyecek nitelikte olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.