Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kuvvetli Delil”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının işe iade başvurusunun samimiyeti, taraflar arasındaki iş ilişkisinin devam edip etmediği ve davacının ücret, yıllık izin ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen işe iade kararının, taraflar arasındaki iş ilişkisinin devam ettiğinin kabulü için kuvvetli delil oluşturduğu, davacının işe başlatılma talebinin samimiyetinin tartışmaya açık olmadığı ve davalı tarafından ücretin düşürüldüğüne dair bir delil sunulamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, işverenin temyiz aşamasında sunduğu organizasyon şemasının gerçeği yansıtmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında kesinleşen önceki mahkeme kararlarında, davacının işveren vekilinin yardımcısı konumunda ve üst düzey yönetici pozisyonunda çalıştığı olgusunun kesinleşmiş olması ve bu kararlar çerçevesinde yapılan tespitlerin mevcut dava bakımından kuvvetli delil niteliğinde olması gözetilerek, ayrıca davacının güncel ve hukuki yararının da bulunmaması nedeniyle, temyiz isteminin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenin alt işvereniyle arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, daha önce açılan işe iade davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve bu davanın sonucuna göre eldeki davada değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği, işe iade davasındaki muvazaa tespitinin eldeki davada kuvvetli delil niteliği taşıdığı, bu nedenle davacı ile aynı işi yapan emsal işçilerin ücretlerinin tespiti ile fark alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade davasında feshin haklı nedenle yapıldığı kabul edilmişken, sonradan açılan kıdem ve ihbar tazminatı davasında bu kararın kesin hüküm teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davasında feshin haklı nedene dayandığı yönündeki kesinleşmiş kararın, aynı vakıalara dayanılarak açılan kıdem ve ihbar tazminatı davasında kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve mahkemeyi bağlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı tarafından ileri sürülen harici satış senedinin geçerliliği ve davaya konu taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın dayanmış olduğu harici satış senedinin daha önce aynı mahkemece görülen ve Yargıtay tarafından onanmış bir davada geçerli kabul edilmiş olması ve taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kuvvetli delil teşkil etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 05.11.2003-29.01.2009 tarihleri arasında davalı şirketteki hizmetlerinin tespiti talebiyle açtığı davada, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine, direnme kararının isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davalarının hukuki nitelikleri ve yargılama usulleri farklı olduğundan, işçilik alacakları davasında verilen kararın kesin hüküm veya kesin delil niteliğinde olmayıp kuvvetli delil olarak değerlendirilmesi, ayrıca eksik gün bildirimlerinin araştırılması, puantaj kayıtları ve ücret bordrolarının getirtilmesi gibi hususların da incelenerek tüm deliller birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, kesinleşmiş bir işçilik alacakları davasında belirlenen ücretin, prime esas kazanç tespiti için kuvvetli delil sayılıp sayılmayacağı ve son aya mal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzeninden olması sebebiyle, kesinleşmiş işçilik alacakları davasında belirlenen ücretin prime esas kazanç tespiti için tek başına yeterli olmadığı, ancak kuvvetli bir delil olarak kabul edilmesi gerektiği, ayrıca 5510 sayılı Kanun'un 80/1-d maddesindeki "son aya mal etme" hükmünün ücret dışındaki ödemeler için geçerli olduğu, ücretin ise tüm hizmet süresine mal edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Feshin geçersizliği ve işe iade davasında feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği durumda, aynı işçi tarafından açılan kıdem ve ihbar tazminatı davasında, feshin haklı mı yoksa geçerli nedenle mi yapıldığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davasında feshin geçerli nedene dayandığına dair verilen kararın kesinleşmesinin, aynı taraflar arasında açılan kıdem ve ihbar tazminatı davasında kuvvetli delil niteliği taşıdığı ve feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketle arasında alt işverenlik ilişkisi içerisinde bulunan şirkette çalıştığı dönemde, asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile alt işveren arasında yapılan sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu, davacının yürüttüğü işin asıl işin bir parçası olduğu, davalı şirketin işçinin işe alınması ve işten çıkarılmasında söz sahibi olması, ayrıca forklift gibi ekipmanların davalı şirket tarafından sağlanması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, işe iade davasındaki kararın eldeki davada kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, işçilik alacakları davasında hüküm altına alınan ücretin, prime esas kazancın tespiti için yeterli delil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazancın tespiti davalarının re’sen araştırma ilkesine tabi olup her türlü delille ispatlanabileceği, işçilik alacakları davasında hüküm altına alınan ücretin prime esas kazancın tespiti için kuvvetli delil olarak kabul edilmesi gerektiği ve ayrıca TÜİK’den emsal ücret araştırması da yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemenin iadesi talebinin, aynı sözleşmeden kaynaklanan ve yüklenici tarafından açılan davada verilen kesinleşmiş karar ile çelişip çelişmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı eser sözleşmesinden kaynaklanan ve yüklenici tarafından açılan davada verilen kesinleşmiş karar ile yüklenicinin idareden alacaklı olduğunun belirlenmiş olması ve bu kararın eldeki davada kuvvetli delil teşkil etmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.