Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Temyiz”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Beş yıldan az hapis cezası içeren kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince beş yıl veya daha az hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz edilemeyeceği ve kıyasa yer olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddi ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının aynı davada sanık hakkında kurulan hükümle ilgili hem lehine hem de aleyhine temyiz edip edemeyeceği ve somut olayda aleyhe temyiz olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısının, maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla sanığın hem lehine hem de aleyhine delilleri toplamakla yükümlü olduğu ve bu kapsamda sanık hakkında kurulan hükümle ilgili hem lehine hem de aleyhine temyiz yoluna başvurabileceği, dosyada aleyhe temyiz bulunduğu gözetilerek Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün bozulmasını gerektiren başka bir nedenin varlığı halinde, yerel mahkemece düzeltilmesi mümkün olan hukuka aykırılıklar da eleştiri konusu yapılmakla yetinilmeyip bozma nedenine eklenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün sanık lehine olan bir husus nedeniyle bozulması durumunda, sanık aleyhine tespit edilen hukuka aykırılıkların da bozma nedeni yapılarak hükmün lehe-aleyhe bozulması gerektiği, aksi halde sanığa tanınan atıfetin genişletilmesi suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçlar doğacağı gözetilerek, Özel Daire'nin eleştiri konusu yaptığı hususların bozma nedenine eklenmesi suretiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık aleyhine temyiz bulunmayan hallerde, hükmün bozulmasını gerektiren başka bir neden varsa, sanık aleyhine olan ancak sonuca etkili olmayan hukuka aykırılığın eleştiri konusu yapılmakla mı yetinileceği, yoksa bozma nedenlerine eklenmesi mi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün bozulmasını gerektiren başka bir nedenin varlığı halinde, yerel mahkemece düzeltilmesi mümkün ve sanığa daha önce tanınmış bir atıfeti genişletmeyen nitelikteki hukuka aykırılıklar da bozma nedenlerine eklenerek hükmün lehe-aleyhe bozulması gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararına, eleştirilen hususların bozma nedeni olarak eklenmesine ve kazanılmış hakkın saklı tutulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz incelemesinde, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halinin tespiti üzerine hükmün bozulması mı, yoksa lehe temyiz nedeniyle cezayı aleyhe değiştirme yasağı gözetilerek onanması mı gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Lehe temyiz üzerine aleyhe bozma yasağının yalnızca ceza miktarı ile sınırlı olduğu, suç niteliğindeki hatanın düzeltilmesinin ise lehe temyiz bulunsa dahi hükmün bozulmasını gerektirdiği, bu nedenle sanığın mağdura yönelik eyleminin TCK’nın 82/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz incelemesinde, eylemin TCK'nın 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturduğu ancak mahkemece TCK'nın 103/1. maddesi uygulandığının tespiti üzerine, aleyhe temyiz olmamasına rağmen hükmün bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe değiştirme yasağının kapsamının ceza ve yaptırım miktarı ile sınırlı olduğu, suç niteliğinde yanılgı halinde lehe temyiz olsa dahi cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulabileceği gözetilerek, Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyizde, eylemin suçun nitelikli halini oluşturduğu tespit edildiğinde "cezayı aleyhe değiştirme yasağı" gözetilerek bozma kararı mı, yoksa "eleştiri ile onama" kararı mı verilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Cezayı aleyhe değiştirme yasağının yalnızca ceza miktarı ile sınırlı olduğu, suçun niteliğinin belirlenmesinde uygulanmayacağı ve sanık lehine yapılan temyizde suç vasfında yanılgı tespit edilmesi halinde, ceza miktarına ilişkin kazanılmış hak saklı kalmak koşuluyla bozma kararı verilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyizde, suç niteliğinde hataya düşülmesi halinde, aleyhe temyiz olmamasına rağmen hükmün bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalnızca ceza miktarı yönünden değil, suçun niteliği hususunda da Yargıtay'ın hatayı düzeltme yetkisi olduğu ve lehe temyiz üzerine suç vasfında hata tespit edilirse cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı tutularak hükmün bozulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün Özel Dairece bozulmasına ilişkin kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz incelemesinde, eylemin TCK'nın 109/2. maddesinde düzenlenen nitelikli kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu ancak TCK'nın 109/1. maddesinden hüküm kurulduğunun tespiti üzerine, aleyhe temyiz olmamasına rağmen hükmün bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe temyiz yasağının yalnızca cezanın türü ve miktarı ile sınırlı olup suç niteliğine ilişkin kazanılmış hak doğurmadığı, lehe temyiz üzerine suç vasfında yanılgı tespit edilmesi halinde cezanın miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek, Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyizde, eylemin suçun nitelikli halini oluşturduğu anlaşıldığında, cezanın aleyhe değiştirilemeyeceği ilkesi gözetilerek hükmün bozulması mı, yoksa hükmün eleştiri yoluyla onanması mı gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yasa koyucunun suçun niteliği veya adı yönünden sanık yararına kazanılmış bir hak tanımadığı, cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla, lehe temyiz üzerine suç vasfında yanılgı tespit edilmesi halinde hükmün bozulması gerektiği gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyumakta olan babasını öldüren sanığın eyleminin TCK’nun 82/1-d maddesi yanında 82/1-e maddesi kapsamında da değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve aleyhe temyiz olmaması halinde hükmün bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyku halinin TCK 82/1-e maddesinde düzenlenen "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişi" kapsamına girdiği ve sanığın bu durumdan faydalanarak eylemi kolaylaştırdığı, ayrıca lehe temyiz üzerine suç vasfında hataya düşülmesi halinde cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek Özel Daire’nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.