Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Müddeabih”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, ıslah dilekçesiyle dava konusu taşınmazlara yeni bir parselin eklenmesinin mümkün olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde belirtilmeyen bir taşınmazın ıslah yoluyla davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı, zira bunun yeni bir dava konusu oluşturduğu ve ancak ayrı bir dava ile talep edilebileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi bir davada Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazların, kadastro sonrası farklı kişiler adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazların yargılama aşamasında el değiştirmesi sebebiyle davacı Hazinenin seçimlik hakkının gözetilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların yargılama sırasında üçüncü kişilere devredildiği gözetilerek, HMK’nın 125. maddesi uyarınca davacı Hazinenin seçimlik hakkının kullanılması gerektiği, davacıya yeni maliklere karşı dava açma veya eski maliklere karşı tazminat davası açma hakkı tanınmadan eksik incelemeyle hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, 172 ada 1 ve 173 ada 2 parseller yönünden karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının dava konusu taşınmazı dava devam ederken devretmesi nedeniyle davacı sıfatının ve aktif husumet ehliyetinin devam edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu mal veya hakkın devredilmesiyle dava hakkının da devredildiği, davacının artık taraf sıfatının kalmadığı ve HUMK m. 186 hükmü gereğince taşınmazı devralanın davaya devam iradesi göstermemesi halinde davacının aktif husumet ehliyetinin sona ereceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hukuk Genel Kurulu kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin miktar yönünden kanun yolunun açık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Müddeabihin, karar düzeltme yoluna başvurulabilmesi için öngörülen parasal sınırın altında olması gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ketm-i verese nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, ilk dava dilekçesinde yer almayan taşınmazların sonradan ıslah yoluyla davaya dahil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithal edilemeyeceği ve ilk dava dilekçesinde yer almayan taşınmazların hukuken ayrı birer müddeabih teşkil etmesi nedeniyle, ıslah dilekçesiyle ileri sürülen taleplerin ayrı bir dava olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarının birlikte açılması halinde, davaya bakma görevini belirlemede müddeabih değerinin nasıl hesaplanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Objektif dava birleşmesi hükümleri uyarınca, dava açılırken birden fazla istemin birleştirilmesi halinde davaya bakma görevinin, tüm istemlerin değerinin toplamına göre belirlenmesi ve yargılama sırasında bir istemden feragat edilmesinin görev yönünden bir değişiklik yaratmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat davasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin miktar yönünden kanun yolunun açık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 440/III-2. maddesi gereğince karar düzeltme sınırının 9.350,00 TL olduğu, davanın müddeabihinin ise 6.500,00 TL olması nedeniyle karar düzeltme yolunun miktar itibariyle kapalı olduğu gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce kesinleşen bir tazminat davasında faiz talebinin hüküm fıkrasında yer almaması nedeniyle sonradan açılan faiz alacağı davasında kesin hükmün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen tazminat davasında faiz talebinin de yer alması ve mahkemenin kısmi kabul kararı vererek belirli bir miktar üzerinden hüküm kurması nedeniyle, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş sayıldığı, bu nedenle faiz talebinin tekrar dava konusu yapılamayacağı ve kesin hükmün oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı banka nezdinde bulunan hesaba yatırılan mevduatın tahsili istemine ilişkin davada, daha önce açılan ve reddedilen davanın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemelerce kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen ilk davada, davanın dayanağı olan maddi vakıaların farklı olduğu, ilk davada davacının iddialarının esasen incelenmediği ve yeni delillerin sunulduğu gözetilerek, ilk davanın kesin hüküm teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, Hukuk Genel Kurulu'nun manevi tazminat davasına ilişkin kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu kararının verildiği tarihte yürürlükte olan karar düzeltme parasal sınırının davanın müddeabihini aşmaması gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.