Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mühür Bozma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Borcundan dolayı elektriği kesilen bir abonenin, senksiyoner mührünü kırarak sayaçtan geçen elektriği kullanmasının kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13/b maddesi uyarınca, dağıtım şirketinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektriğin, yükümlülükler yerine getirilmeden ve izinsiz olarak açılıp kullanılmasının kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ruhsatsız otopark işletmesi nedeniyle mühürlenen işyerinin mührünü bozup bozmadığı ve mühür bozma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın şirket ortağı olduğu, mühürleme tutanağında imzasının bulunduğu, savunmasında mührü bozduğunu ikrar ettiği ve olay tarihinde işyerini başkasının kullandığına dair kesin kanıt bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketinin görevlileri tarafından konulan mührün bozulması eyleminin TCK 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketlerine, kanunla mühürleme yetkisi verilmediği ve yetkili makam emri olmadan konulan mührün bozulmasının TCK 203'te düzenlenen mühür bozma suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı mühür bozma suçunun sabit olup olmadığı ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen bozma kararından sonra yapılan yargılamada, duruşma günü hatalı bildirilerek sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunda, mühürleme tutanağının sanığa tebliğ edilmesinin zorunlu olup olmadığı ve tebliğ edilmemiş olması halinde suç kastının ortadan kalkıp kalkmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mühür bozma suçunun oluşumu için mühürleme işleminden sanığın haberdar olması yeterli olup, mühürleme tutanağının tebliğinin yasal bir zorunluluk olmadığı ve yerel mahkemenin eksik araştırma yaparak hüküm kurduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunda mühürleme tutanağının sanığa tebliğ edilmemesinin suç işleme kastını ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve atılı suçun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mühürleme işleminden haberdar olmasına rağmen mührün konuluş amacına aykırı hareket ederek kesilen elektriği açıp kullandığı ve mühürleme tutanağının tebliğ zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunda mühürleme tutanağının sanığa tebliğ edilmemesinin suç işleme kastını ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve buna bağlı olarak atılı suçun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mühürleme işleminden haberdar olmasına rağmen mührün konuluş amacına aykırı hareket ederek kesilen elektriği açıp kullandığının tespit edilmesi ve mühürleme tutanağının tebliğ zorunluluğunun bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mühür bozma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhine bozma kararı verilen sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilmesinin CMK m. 307/2 ve 1412 sayılı CMUK m. 326/2 hükümlerine aykırı olduğu ve savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın elektrik sayacına konulan mührü bozma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına Yargıtay’ın bozma ilamına direnilmesi üzerine, sanığın eyleminin mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mühürleme işleminden haberdar olup olmadığı hususunun tam olarak aydınlatılmadan ve bu konuda gerekli araştırma yapılmadan beraat kararı verilmesinin eksik araştırmaya dayandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunun sanık tarafından işlenip işlenmediği ve sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda eksik araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mühürlenen işyerinde yetkili kişi olduğu ve mühürleme işleminden kısa süre sonra mühür bozma eyleminin gerçekleştiği, ayrıca önceki mühür bozma olayına ilişkin dava ile aradaki hukuki kesinti nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunun sübutu bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mühür bozma tutanaklarının asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilmemesi, tutanakları düzenleyen görevlilerin dinlenmemesi, sanığın yetki durumunun ve işyeri sahibi hakkında suç duyurusunun akıbetinin araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirilmiş elektrik şirketinin mühürlediği sayacın mührünün sanık tarafından bozulması eyleminin TCK 203. maddedeki mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine olan bozma kararına karşı beyanı alınmadan direnme kararı verilmesi, CMK m. 307/2'ye aykırı ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.