Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Marka Hakkına Tecavüz”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Taklit ürünleri satmak suretiyle marka hakkına tecavüz suçundan ceza mahkemesinde yargılanan mağaza çalışanlarının, marka hükümsüzlüğü davası açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın hükümsüzlüğünü isteyebilecek "zarar gören kişi" kavramının geniş yorumlanması ve 556 sayılı KHK'nin 61/c maddesi gereğince marka hakkına tecavüz yoluyla kullanılan ürünleri satan ve bu nedenle yargılanan davacıların, tanınmış bir marka ile iltibas oluşturduğu iddiasıyla marka hükümsüzlüğü davası açma ehliyetine sahip oldukları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının "galletta & creperie" ibaresiyle krep satışı yapmasının davacının "creperie" ibareli tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tescilli markasının hükümsüzlük kararı olmadığı sürece hukuki koruma sağladığı, davalı kullanımının 556 sayılı KHK'nin 12. maddesindeki dürüst kullanım sınırlarını aşan ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüz nedeniyle davacının yoksun kaldığı kazancın nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yoksun kaldığı kazancın hesaplanması için 556 sayılı KHK'nın 66/2. maddesinde belirtilen yöntemlerden birinin seçilmesi gerektiği, davacının bu yöntemlerden 66/2-a maddesinde belirtilen yöntemi seçtiği, dosyada davacının yoksun kaldığı kazancın bu maddeye göre hesaplanmasına esas olabilecek yeterli veri bulunduğu ve bu nedenle BK'nın 42. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, Türkiye'de tescilli markası bulunmayan "enerji turka + Şekil" ibareli enerji içeceğini ithal ederek piyasaya sürmesinin, davacıların "Turka" ve "Cola Turka" ibareli tescilli markalarına tecavüz teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Marka hakkının ülkeselliği ilkesi gereğince, yabancı ülkede tescilli bir markanın, Türkiye'de tescilli bir markaya tecavüz teşkil edecek şekilde kullanılamayacağı, davalıların Türkiye'de dava konusu ürünü kapsayan bir marka tescilinin bulunmadığı ve davalıların kullandığı işaretin davacıların tescilli markalarıyla karıştırılma ihtimali oluşturabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüz davasında, tecavüzün önlenmesi, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin ayrı davalar olarak kabul edilip her biri için ayrı vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Marka hakkına tecavüz davasında ileri sürülen tecavüzün önlenmesi, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin birbirinden bağımsız talepler olduğu ve objektif dava birleşmesi kurallarının uygulanması gerektiği, her bir talebin ayrı bir dava olarak değerlendirilmesi ve her biri için ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türk Standartları Enstitüsü (TSE) garanti markasının izinsiz kullanımı nedeniyle açılan marka hakkına tecavüz davasında, TSE tarafından çıkarılan yönergede öngörülen tazminat miktarının uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: TSE Yönetim Kurulu kararı ile belirlenen ve internet sitesinde yayımlanan TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin, ilan edilmiş olması nedeniyle marka hakkını ihlal edenler bakımından hüküm ifade ettiği, yönergede yer alan iki misli artırımın cezai şart değil medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda şirketçe işletilen hastanenin başhekimi olan kişinin, davacıya ait tescilli marka ile iltibas yaratan marka ve logoyu kullanması nedeniyle marka hakkına tecavüzden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve hastanenin başhekimi olan kişinin, davacıya ait tescilli marka ile iltibas yaratan marka ve logoyu, davalı şirketten bağımsız olarak kullandığının tespit edilmesi ve bu durumun 556 sayılı KHK'nın 9. ve 61. maddeleri anlamında marka hakkına tecavüz oluşturması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının ürün ambalajlarında kullandığı tasarımın davacının tescilli şekil markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ürün ambalajında kullandığı kompozisyonun, tüketiciler nezdinde davacı markası ile iltibasa yol açmadığı ve ambalajın ürünün içeriğini vurgulama amacı taşıdığı gözetilerek, marka hakkına tecavüz olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne karar verildikten sonra, davalının bu markaları kullanmaya devam etmesinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacı markasının tanınmışlığının tespiti için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurulup başvurulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kötü niyetli tescil edilen ve hükümsüzlüğüne karar verilen markanın, tescilli olduğu dönemde dahi kullanılması marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu; ayrıca, markanın tanınmışlığının tespitine ilişkin istemin bağımsız bir dava konusu yapılamayıp, ancak marka hakkına tecavüz veya hükümsüzlük davalarında hadise olarak değerlendirilebileceği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tescilli "HAMURABİ" ve "HAMUR CAFE" markaları ile davalının kullandığı "ÖZ HAMUR" ibaresi arasında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, taraflar arasında daha önce görülen ve onanan bir davada "HAMUR CAFE" ile "ÖZ HAMUR+ŞEKİL" işaretleri arasında benzerlik ve iltibas bulunduğu yönündeki kararının güçlü bir delil oluşturduğu ve bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı matbaanın, davacı çay üreticisinin tescilli markalarına benzer markaları taşıyan ambalajları, başka bir şirket için basması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşup oluşmadığı ve tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümsüz kılınan bir markanın kullanımı, marka sahibi yönünden geçmişe etkili sonuç doğursa da, davalı gibi marka sahibi olmayan 3. kişiler yönünden geriye etkili olmadığı ve davalının, davacıya ait şekil markası ile "Rize Harman+Şekil", "Tomurcuk+Şekil" ve "Filiz+Şekil" ibareli markaları taşıyan ambalaj basımının 556 sayılı KHK'nin 61/1-e maddesi gereğince marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait "HYB" koruma markasının, davalı tarafından yayınlanan kitaplarda kullanılmasının haksız rekabete yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait "HYB" ibareli markanın koruma markası niteliğinde olması ve tüm sınıflar yönünden korunması gerekirken, davalının aynı ibareyi yayınlarında kullanmasının 556 sayılı KHK'nın 61. maddesine göre marka hakkına tecavüz oluşturduğu ve haksız rekabete yol açtığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.