Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miktar Sınırlaması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin, temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine dair ek kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle kamulaştırma bedeli davalarında miktar sınırlaması olmaksızın temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararı bozulmuş, esasa ilişkin temyiz incelemesi sonucunda ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davacı idarenin istinaf başvurusunu esastan reddetmesi üzerine, davacı idare tarafından yapılan temyiz başvurusunun miktar yönünden reddine ilişkin ek kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinin 2. fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermesi nedeniyle, HMK'nın 362. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar sınırlamasına bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar yönünden temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı ortadan kaldırılmış ve esasa ilişkin temyiz incelemesi sonucunda ise Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar itibariyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinin kamulaştırma bedeli davaları yönünden iptaline karar vermesi ve bu hükmün 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi için de uygulanması gerektiği, dolayısıyla miktar sınırlaması olmaksızın temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar itibariyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararı ortadan kaldırılmış ve esasa ilişkin incelemede ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı yapılan temyizde, ek kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin kamulaştırma bedellerine ilişkin davalarda miktar sınırlaması olmaksızın temyiz yolunun açık olması gerektiği yönündeki iptal kararı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar itibariyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararı bozulmuş, esasa ilişkin temyiz incelemesinde ise davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçıların, atalarından beri kullandıklarını iddia ettikleri taşınmazın bir kısmının Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle açtıkları tapu iptali ve tescil davasının kabulünün Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki zilyetliğe dayalı kazanım şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti noktasında toplanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin kazanılıp kazanılmadığının tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, özellikle hava fotoğrafları ve uzman bilirkişi incelemesi gibi delillerin toplanmasının gerekli olduğu, ayrıca davacı ve mirasbırakanının kadastro yoluyla tescil edilmiş diğer taşınmazlarının da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki miktar sınırlamaları yönünden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil davasında, davacının zilyetlikle iktisap şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki miktar sınırlamasının nasıl uygulanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu ve hava fotoğrafları ile bilirkişi raporları ile sabit görüldüğünden mahkemenin kabul kararı kısmen onanmış, ancak 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesindeki miktar sınırlaması aşıldığı için davacıya seçimlik hak tanınmadan verilen kısım bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, köy tüzel kişiliği adına belgesizden tespit edilen kamu malı niteliğindeki taşınmazların, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki taşınmaz edinme sınırlamasına dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu malı niteliğindeki taşınmazlar üzerinde özel mülkiyete konu olabilecek mallar gibi zilyetlik kurulamayacağı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamanın yalnızca özel mülkiyete konu taşınmazlar için geçerli olduğu, ayrıca miktar sınırlamasının hesabında kesinleşmiş tutanaklara göre işlem yapılması gerektiği, somut olayda ise kamu malı niteliğindeki taşınmazların sınırlama hesabından çıkarılması gerektiği ve davacıya tercih hakkı tanınarak 14.maddedeki sınırlamaya uygun tespit ve tescil yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında verilen hükmün tavzihi isteminin reddine ilişkin kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinin kamulaştırma bedeli davaları yönünden iptaline ilişkin kararı gözetilerek, HMK'nın 362/1-a maddesinin de aynı şekilde yorumlanması ve kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalarda miktar sınırlaması olmaksızın temyiz yolunun açık olması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktardan red kararının kaldırılmasına ve istinaf başvurusunun esasının incelenmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.