Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mirasın Açıldığı Yer”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Mirasın reddi beyanının tespiti davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının, 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesi uyarınca mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesinde yapılması gerektiği ve bu yetkinin kesin olduğu gözetilerek Karabük Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın gerçek reddi isteminde yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işlerinden olması ve bu tür işlerde talepte bulunanın veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olması gözetilerek, uyuşmazlığın mirasın açıldığı yer olan Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının, TMK m.609 uyarınca mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesinde yapılması gerektiği ve miras bırakanın son yerleşim yerinin Kayseri olduğu gözetilerek, Kayseri 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın gerçek reddi beyanında bulunacak mirasçının yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının yapılacağı yetkili mahkemenin, mirasın açıldığı yer mahkemesi olduğu ve mirasın açıldığı yerin de miras bırakanın son yerleşim yeri olduğu gözetilerek yetkili mahkemenin İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın gerçek reddi davasında yetkili mahkemenin mirasçının ikametgahının bulunduğu yer mi yoksa miras bırakanın son yerleşim yerinin bulunduğu yer mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca mirasın reddi beyanının mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesine yapılması gerektiği ve bu yetkinin kesin olduğu gözetilerek, miras bırakanın son yerleşim yeri olan İzmir'deki sulh hukuk mahkemesinin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi beyanında yetkili mahkemenin mirasçının yerleşim yeri mi yoksa mirasın açıldığı yer mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanında yetkili mahkemenin, TMK m.609/4 uyarınca mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesi olduğu ve bu yetkinin kesin olduğu gözetilerek, Bursa 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi beyanında yetkili mahkemenin, ret beyanında bulunan mirasçının yerleşim yeri mahkemesi mi yoksa mirasın açıldığı yer mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanında yetkili mahkemenin, TMK m. 609/4 hükmü gereğince mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesi olduğu ve bu yetkinin kesin olduğu gözetilerek, yetki uyuşmazlığında mirasın açıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın gerçek reddi beyanının hangi mahkemede yapılacağı hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanında bulunulacak mahkemenin, TMK m. 609/4 uyarınca mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesi olduğu ve kesin yetki kuralı gereğince müteveffanın son yerleşim yeri mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu gözetilerek Akşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi beyanında bulunacak mirasçıların yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının, TMK m. 609 uyarınca mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesinde yapılması gerektiği ve bu yetkinin kesin olduğu gözetilerek yetkili mahkeme olarak miras bırakanın son yerleşim yeri olan İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi davasında yetkili mahkemenin davacı mirasçının yerleşim yeri mahkemesi mi yoksa mirasın açıldığı yer mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, mirasın reddi beyanının mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesince özel kütüğüne yazılacağı gözetilerek yetkili mahkemenin mirasın açıldığı yer olan Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi davasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi davalarında yetkili mahkemenin, TMK m. 609/4 uyarınca mirasın açıldığı yer mahkemesi olup, mirasın açıldığı yerin ise miras bırakanın son yerleşim yeri olduğu gözetilerek, dosyadaki bilgi ve belgeler ile kolluk araştırması sonucu miras bırakanın son yerleşim yerinin İzmir/Bornova olduğunun tespit edilmesi üzerine, İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi davasında yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi davalarında yetkili mahkemenin, TMK m.609/4 uyarınca mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesi olduğu ve miras bırakanın son yerleşim yerinin tespitine göre yetkili mahkemenin Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun anlaşılması üzerine, Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.