Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nafaka Davası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Nafakanın arttırılması davasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek, davacının yerleşim yeri olan Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak nafakası davasında, davalının yetki itirazında yetkili mahkemeyi belirtmemesi sebebiyle hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yetki itirazında yetkili mahkemeyi belirtmemesi, HMK m.19/2'ye aykırı olduğundan ve yetki itirazının usulüne uygun yapılmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili sayılacağı HMK m.19/4 hükmü gözetilerek, davanın ilk açıldığı mahkeme olan Bakırköy 14. Aile Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafakanın kaldırılması davasında yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TMK'nın 177. maddesi uyarınca nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davalının cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığı ve davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiği gözetilerek, Sakarya 2. Aile Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafakanın kaldırılması davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka davalarında kesin yetki kuralı bulunmadığı, genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, somut olayda yetki itirazı da bulunmadığı ve mahkemenin re'sen yetkisizlik kararı veremeyeceği gözetilerek davanın ilk açıldığı İzmir 11. Aile Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iştirak nafakasının artırılması davasında, bozma kararı sonrası yerel mahkemece taraflar duruşmaya çağrılmadan dosya üzerinden direnme kararı verilip verilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma sonrası yerel mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın 429. maddesi uyarınca tarafları duruşmaya davet edip dinledikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra bozmaya uyup uymama kararı vermesi gerekirken, bu hususa aykırı şekilde dosya üzerinden direnme kararı vermesi usule aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma kararı üzerine verilen direnme kararında usulüne uygun duruşma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi nafaka davalarında dahi, bozma kararı sonrası yerel mahkemenin HUMK m. 429'a göre tarafları duruşmaya çağırıp dinlemesi gerektiği, bu kurala uyulmadan verilen direnme kararının usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iştirak nafakası davasında, bozma kararı sonrası yerel mahkemece tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden direnme kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararı sonrası, yerel mahkemenin tarafları duruşmaya davet etmeden ve beyanlarını almaksızın dosya üzerinden direnme kararı vermesinin, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın 429. maddesine ve hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasında, bozma kararı sonrası yerel mahkemece taraf teşkili sağlanmadan dosya üzerinden direnme kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki dinlenilme hakkı gereği, bozma kararı sonrası yerel mahkemenin, 1086 sayılı HUMK'nun 429. maddesi uyarınca tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra direnme kararı vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yoksulluk nafakası davasında, boşanma davasında kusur belirlemesi yapılmamışken, nafaka davasında tarafların kusur durumunun araştırılıp araştırılmayacağı ve boşanma davası gerekçesindeki kusur değerlendirmelerinin nafaka davasını bağlayıp bağlamayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesi uyarınca, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan yoksulluk nafakası davalarında, boşanma davasında belirlenen kusur durumunun esas alınması gerektiği ve yeni bir kusur araştırmasına gerek olmadığı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, nüfus kaydında bulunan ve Bulgarca olan baba adının Türkçe olarak düzeltilmesi talebi üzerine açılan davada, mahkemenin bu talebi babalık tespiti davası olarak değerlendirip hüküm kurması üzerine, davalının temyiz istemiyle Hukuk Genel Kurulu’na gelen direnme kararının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasının davalı olduğu, yabancı mahkeme kararının tenfiziyle ve nafaka davalarıyla sabit olduğundan, davacının talebinin babalık davası değil, baba adının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bozma ilamına rağmen yerel mahkemece direnme kararı verilmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına uymak yerine davalı tarafın beyan değişikliğine dayanarak yeni bir hüküm kurması ve önceki karar gerekçesini değiştirmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş tedbir ve iştirak nafakası kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince hükmedilen ve davalı erkeğin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesiyle kesinleşen tedbir ve iştirak nafakası hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun, kesin hükümlere karşı yapılamayacağı gözetilerek reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.