Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nitelikli Cinsel İstismar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıkların beraatine ilişkin verilen hükümlerin, mağdurenin yaş tashihi noktasında eksik araştırma yapılması nedeniyle bozulmasına karşın yerel mahkemece direnilmesi üzerine, direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların aleyhine olan bozma kararına karşı savunmalarının alınmaması, duruşmada kanunen bulunması gereken müdafilerinin hazır bulundurulmaması, usul ve kanuna uygun hüküm kurulmaması ve savunma hakkının kısıtlanması gibi hukuka aykırılıklar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmayan cinsel istismar suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulması halinde failin TCK 103/6 maddesi uyarınca cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunduğu ve Bakanlığın bu davadan haberdar edilmesi gerektiği, aksi halde CMK'nın 35. ve 260. maddeleri gereğince Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği, somut olayda ise bu imkanların sağlanmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na tebliğ edilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üvey kızına yönelik nitelikli cinsel istismar suçunu işleyip işlemediği hususunda yeterli delilin bulunup bulunmadığı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdure ile annesi arasında bulunan husumet nedeniyle iftiraya uğradığına dair savunmasının, mağdurenin beyanlarının çelişkili olması ve tanık anlatımlarıyla desteklenmemesi, ayrıca mağdurenin bakire olduğuna dair rapor ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mahkûmiyetine yeter derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve bu hatanın TCK 30. maddesinde düzenlenen hata hükmünün uygulanmasına imkan verip vermediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile uzun süreli iletişimi ve mağdurenin duruşmadaki hal ve tavırları göz önüne alındığında, sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmediği yönündeki savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verdiği mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin basit cinsel istismar mı yoksa nitelikli cinsel istismar suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun sanığın cinsel organını ağzına soktuğu yönündeki beyanının diğer beyanları ve delillerle çelişkili olması ve bu hususun şüpheye düşürmesi nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, nitelikli cinsel istismar suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanığın sabit olan basit cinsel istismar suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin nitelikli cinsel istismar mı yoksa reşit olmayanla cinsel ilişki suçu mu oluşturduğu ve mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanları, tanık ifadeleri ve Adli Tıp raporu birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin cebir ve tehdit içerdiği, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu ve bu bozulmanın cinsel saldırıya bağlı geliştiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, mağdurenin akıl zayıflığının sanık tarafından bilinip bilinmediği hususunda eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunup bulunmadığı konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler olması, mağdurenin babasının sanığı mağdurenin zihinsel durumu konusunda uyardığı iddiası ve sanığın mağdurenin akıl zayıflığını bilip bilmediğine dair yeterli araştırma yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin Yargıtay onama kararına karşı yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun aşamalardaki çelişkili beyanları, olayın ortaya çıkış şekli, delillerin yetersizliği ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının ihlal edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına ilişkin Yargıtay kararları kaldırılmış ve dosya Bakanlığın davaya katılımının sağlanması için Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun aşamalarda, aynı arkadaş ortamında bulunduğu sanığın vücuda organ sokmak suretiyle kendisini istismar ettiğine dair özde değişmeyen samimi beyanları ile bu beyanlarını destekleyen Adli Tıp raporu birlikte değerlendirilerek sanığın mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik cinsel istismar eyleminin TCK'nun 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçu mu, yoksa TCK'nun 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçu mu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının çelişkili olması, sanığın istikrarlı bir şekilde inkarda bulunması, mağdure üzerinde yapılan muayenede fiili livata ile ilgili maddi delil bulunmaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nun 103/1. maddesi kapsamında basit cinsel istismar suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mağdurun maruz kaldığı nitelikli cinsel istismar eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin düzenlenen iki farklı rapor arasında çelişki olup olmadığı ve buna bağlı olarak Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İki raporun konularının farklı olup, aralarında çelişki bulunmadığı ve Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasını gerektirecek yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.