Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Onay”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının muvafakati olmadan ücretinin düşürülüp düşürülemeyeceği ve yapılan ücret kesintisinin haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının yeni ... sözleşmesini imzalayarak ücret değişikliğine yazılı onay verdiği ve bu ücretin davacı için bağlayıcı olduğu gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından davacı avukata ödenmesi gereken ücretlerden yapılan kesintilerin, çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu kesintilerin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın iç mevzuatına aykırı olarak davacı avukatın ücretlerinden yapılan kesintilerin, çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu ve davacının bu değişikliklere yazılı onayının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinden yapılan kesintilerin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu değişikliklerin davacıya bildirilip bildirilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına göre, davacının işe giriş tarihinden önce uygulanan %25'lik kesintiye ilişkin talebinin reddine, ancak 2009 yılından itibaren yapılan ve yazılı bildirim/onay alınmayan %30'luk kesintiye ilişkin talebinin kabulüne ve belirsiz alacak davasında faizin tüm alacak için dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kadroya geçişinden sonra ücretinde yapılan indirim ile ilgili fark ücret alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranı olarak ödeneceği açıkça belirtilmediği halde, geçiş sonrası ilk üç ay bu oranda ödeme yapılıp sonrasında işçi onayı olmadan indirim yapılması 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olduğundan, mahkemenin bu indirimden kaynaklanan fark ücreti alacağını hesaplaması gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kadroya geçişinden sonra ücretinde yapılan indirim nedeniyle fark ücret ve diğer işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işçi aleyhine ücret değişikliğinin geçerli olabilmesi için işçinin yazılı onayının gerekli olduğu, somut olayda davacının ücretinin kadroya geçişinden 3 ay sonra indirilmesine ilişkin yazılı onayının bulunmadığı, bu nedenle davacı aleyhine yapılan ücret indiriminin geçersiz olduğu ve fark ücret alacağının bulunması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kadroya geçişinden sonra ücretinde yapılan indirim nedeniyle fark ücret alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranına bağlanmamış olması ve davacının onayı olmaksızın ücretinde indirim yapılması nedeniyle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi gereğince ücret indiriminin geçersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinde yapılan indirimin geçerli olup olmadığı ve eksik ödenen ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan ücretin indirilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işçinin yazılı onayının gerekli olduğu, somut olayda her ne kadar başlangıçta yazılı onay alınmamış olsa da sonradan işçi ile alt işverenler arasında imzalanan yeni iş sözleşmelerinde ücret miktarının açıkça belirtilmesinin, işçinin ücretteki değişikliği kabul ettiğini gösterdiği ve bu tarihten itibaren fark ücret talebinde bulunulamayacağı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının ücret alacağına karşılık davacının icra borçlarına ödeme yaptığını iddia etmesi üzerine, ödemelerin geçerli sayılıp sayılmayacağı ve ücret alacağının belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının icra borçlarına yaptığı ödemeler için davacıdan izin/onay belgesi sunamaması ve davacının da bu ödemeleri kabul etmemesi, ayrıca işçinin rızası olmadan ücret alacağı ile işverenin alacağının takas edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sendika üyesi olmayan işçilerin, işveren tarafından toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmasının sözleşmeye ve kanuna aykırı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin 7. maddesinin 1. fıkrasının, sendika üyesi olmayan işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması konusunda sendikanın yazılı onayını içerdiği ve bu nedenle işverenin uygulamasının hukuka aykırı olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin, iş sözleşmesinde Avro olarak belirlenen ücreti, işçinin yazılı onayı olmaksızın Türk Lirası olarak ödemesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde Avro olarak belirlenen ücretin, işçinin yazılı onayı alınmadan Türk Lirası'na çevrilmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olarak çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturduğu ve ayrıca toplu iş sözleşmesindeki ücret zammı hükmünün de hem Avro hem de Türk Lirası cinsinden ödemeyi öngörmesi nedeniyle işverenin tek taraflı değişikliğinin toplu iş sözleşmesine de aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin, işçinin yazılı onayı olmaksızın Avro cinsinden kararlaştırılan ücreti Türk Lirası olarak ödemesinin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında Avro para birimi üzerinden belirlenen ücretin, işverence işçinin yazılı onayı alınmaksızın Türk Lirası olarak belirlenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine aykırı olarak çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik niteliğinde olduğu ve ayrıca toplu iş sözleşmesi hükümleriyle de çeliştiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin, işçinin yazılı onayı olmaksızın avro cinsinden kararlaştırılan ücreti Türk Lirası olarak ödemesinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında avro olarak belirlenen ücretin, işçinin onayı alınmadan TL olarak ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine aykırı olarak çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturduğu ve toplu iş sözleşmesinin de bu değişikliği benimsemediği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı işçi lehine verdiği karar onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.