Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Onur”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ve bu durumun boşanma sebebi oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evlilik öncesi eylemlerinin evlilik birliğinin onurunu zedelediği, evliliği kazanç sağlamak amacıyla yaptığına dair karinelerin bulunduğu ve yükümlülüklerini ihlal ederek evi terk ettiğinin ceza dosyası ve diğer delillerle sabit olduğu gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, eşin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışı nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, manevi ve maddi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin onur kırıcı davranışlarının TMK m.162'deki boşanma sebebini oluşturduğu, ancak davacı kadının TMK 166/1'e dayalı boşanma davasının kesinleşmesi nedeniyle TMK m.162'ye dayalı davanın konusuz kaldığı; ayrıca manevi ve maddi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının belirlenmesinde TMK m.4'deki hakkaniyet ilkesi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının gözetilmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin pek kötü ve onur kırıcı davranışlar nedeniyle temelinden sarsılıp sarsılmadığı, erkeğin kusur oranı ve kadına hükmedilen maddi-manevi tazminatın miktarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadının, davalı erkeğin pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışları nedeniyle boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, eşinin kötü muamele ve onur kırıcı davranışlarını ispatlayamadığı, yerel mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış iddiasına dayalı boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği, zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan davaların kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin fiziki şiddet ve hakaretlerinin Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesinde düzenlenen "pek kötü muamele" ve "onur kırıcı davranış" boşanma sebebini oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin eşine karşı uyguladığı fiziki şiddet ve hakaretlerin Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış boşanma sebebini oluşturduğu gözetilerek, kadının bu maddeye dayalı boşanma davasının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan bir köşe yazısındaki ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı niteliğindeki ifadeler içeren köşe yazısının eleştiri sınırlarını aştığı ve davacının onurunu zedelediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının bilimsel bir kongrede sunduğu bildiride davacının kişilik haklarına saldırıp saldırmadığı ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bildirideki ifadelerin davacıyı hedef aldığı ve bilimsel kişiliğine saldırı niteliğinde olduğu, davacının uygun bir jüride sınava tabi tutulsaydı doçent olamayacağı anlamı çıkarılabilecek şekilde davacının kişilik değerlerine saldırıda bulunulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıyı köyde izinsiz ders veren hocaları şikayet etmekle suçlayarak din düşmanı gibi gösterdiği iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, davalının sözlerinin manevi tazminat sorumluluğunu doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şikayet hakkını kullanmasının veya kullanmış gibi gösterilmesinin onur kırıcı bir fiil olarak nitelendirilemeyeceği ve manevi tazminat sorumluluğunu doğurmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı ve bulunmadığı takdirde yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı kadının yargılamanın hiçbir aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmaması ve ayrıca boşanma kararının “hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış” nedeniyle davalı kadının kusurlu bulunması suretiyle kesinleşmiş olması nedeniyle, davacı kadına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkün olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı-karşı davacı kadının, TMK'nın 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına direnilmesi nedeniyle, boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı erkeğin, eşine fiziksel şiddet uygulaması ve hakaret içeren sözler sarf etmesinin TMK'nın 162. maddesinde düzenlenen onur kırıcı davranış kapsamında değerlendirilerek boşanma sebebi oluşturduğu ve kadının affına dair bir delil de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının sahibi olduğu eczane hakkında "katil" ifadesini kullanarak kişilik haklarına saldırıp saldırmadığı ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının işletmesi hakkında sarf ettiği “katil” sözünün, ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilemeyecek ölçüde ağır ve onur kırıcı bir hakaret niteliğinde olup davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı aleyhine manevi tazminata hükmeden direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.