Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rüşvet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Silah kaçakçılığı suçundan yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen ve sanığın rüşvet suçunu işlediği şüphesini uyandıran deliller ile rüşvet suçundan sanığın iletişiminin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin, hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılan sanık aleyhine kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem silah kaçakçılığı hem de rüşvet suçundan yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin, görevi kötüye kullanma suçu bakımından tesadüfi delil niteliğinde olduğu ve katalog suçlar kapsamında olmayan bu suçun ispatında kullanılamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ne teslim edilen yakıtta yapılan incelemeler sonucu standartlara aykırı olduğu ve sanıklar arasında rüşvet anlaşmasına ilişkin telefon kayıtlarının varlığı gözetilerek, edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarından mahkumiyet kararları onanmış; ancak TEİAŞ'a teslim edilen yakıttan alınan numunelerin usulüne aykırı olması, sözleşme ve tanık beyanları değerlendirilerek TEİAŞ'a yönelik edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu suça ek olarak işlediği rüşvet alma suçundan dolayı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkanı olduğu kooperatif birliklerinin yönetimini ele geçirerek, ihaleleri kendi şirketlerine yönlendirmek, rakipleri tehdit ve şiddet yoluyla sindirmek, belediye kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak gibi eylemleriyle 4422 sayılı Kanun kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve yönettiği, ayrıca rüşvet alma suçunu da bu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında rüşvet alma, rüşvet almaya iştirak, rüşvet verme ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla açılan kamu davalarının hukuki nitelendirilmesi ve cezaların tayini uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, kamu görevlisinin görevi kapsamında olmaması nedeniyle rüşvet suçunu değil, mağduru aldatma yoluyla menfaat temin ettikleri için TCK’nın 158/2. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları nitelikli dolandırıcılıktan cezalandırmasına ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3628 sayılı Kanun kapsamında rüşvet ve irtikap suçlarından açılan kamu davasında, eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kanısına ulaşılması halinde, kamu görevlisi olan sanıklar hakkında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3628 sayılı Kanun'un 17. maddesi ile maddede sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve kovuşturma evresinde suçun niteliği 3628 sayılı Kanun dışına çıksa dahi idari merciden izin alınmasına gerek olmadığı, zira ceza davası konusunun iddianamedeki maddi vakıalarla sınırlı olduğu ve mahkemenin değişen suç niteliğine göre ek savunma hakkı vererek hüküm kurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ... hakkında beş ayrı irtikap, sanık ... hakkında rüşvet ve nüfuz ticareti suçlarından kurulan beraat hükümlerinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkındaki nüfuz ticareti suçundan beraatini Maliye Bakanlığı'nın temyiz etme hakkının olmadığı, ayrıca her iki sanık hakkındaki irtikap ve rüşvet suçlarına ilişkin soruşturmada eksik araştırma yapıldığı ve bazı önemli delillerin toplanıp değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın polis memurlarına rüşvet vermeye teşebbüs edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hukuka uygun olarak yakalandıktan sonra, henüz polislerce el konulmamış parayı, hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan işlem yapmamaları karşılığında vermeyi teklif etmesi ve polislerin bu teklifi kabul etmeyerek tutanak düzenlemesi karşısında, rüşvet verme suçuna teşebbüs suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rüşvet alma suçundan mahkum olan sanık ile rüşvet verme suçundan yargılanan kişilerin davalarının birleştirilerek görülmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Rüşvet alma ve verme suçlarının birleştirilmesinin yasal bir zorunluluk olmadığı, her olayın koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda ise sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması ve diğer sanıklar hakkındaki davanın sonucunun beklenmesinin veya davaların birleştirilmesinin mevcut yargılamanın gereksiz yere uzamasına sebep olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rüşvet suçuna teşebbüs halinde, suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nun 35/2. maddesindeki genel teşebbüs hükümlerine göre mi, yoksa direnme kararından önce yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'la değişik TCK'nun 252/4. maddesindeki özel teşebbüs hükmüne göre mi ceza indirimi yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararından önce yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 6352 sayılı Kanun ile değişik TCK'nun 252/4. maddesindeki özel teşebbüs hükmünün uygulanması gerektiği, TCK'nun 7/2. maddesi uyarınca lehe olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin lehe kanun değerlendirmesi yapmadan direnme kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın rüşvet alma suçuna teşebbüs edip etmediği ve eylemin sübutu halinde suçun doğru nitelendirilip nitelendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rüşvet alma suçuna teşebbüs ettiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, katılanın beyanlarının çelişkili olduğu, şüpheli hususların sanık lehine yorumlanması gerektiği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gizli kamera kayıtlarının hükme esas alınıp alınamayacağı ve diğer delillere göre sanıkların cebri irtikap veya iştirak suçlarından cezalandırılıp cezalandırılmayacağı hususunda Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli kamera kayıtlarının hükme esas alınamayacağı, ancak diğer delillerin sanıklar ... ve ...'ın cebri irtikap suçunu, diğer sanıkların ise özel dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, özel dolandırıcılık suçunda ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı bir kısım sanıklar yönünden kabul edilerek hükmün bozulmasına, diğer sanıklar hakkında ise dava düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.