Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rücu Tazminatı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Elektrik kablolarının hasar görmesi sonucu çıkan yangında oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kabloları usulüne uygun döşememesi ve uygun malzeme kullanmaması nedeniyle meydana gelen yangın zararı için davacı lehine tazminata hükmedilmiş, istinaf mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin hatalı değerlendirmesi düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan memura ödenen nakdi tazminatın rücuen tazmini davasında, tazminat miktarının hangi tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden kaynaklanan zararın olay tarihinde gerçekleştiği ve 2330 sayılı Yasa'nın 3. maddesindeki düzenlemenin davalıyı olay tarihinden sonraki artışlardan sorumlu tutmaya imkan vermediği gözetilerek, rücu tazminatının olay tarihi verilerine göre hesaplanması gerekirken karar tarihi verilerine göre hesaplanması hatalı bulunarak yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından doğan rücu tazminatı davasında, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına karşı verdiği direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, Yargıtay’ın bozma ilamına hangi nedenlerle uyulmadığı, bozmanın niçin yerinde görülmediği ve mahkemenin bozulan önceki kararının neden hukuka uygun olduğuna dair herhangi bir gerekçe gösterilmemesi, Anayasa'nın 141/3. maddesine ve HUMK'nın 388. maddesine aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İntihar eden erin yakınlarına tazminat ödeyen idarenin, ödemeyi erin intihar ettiği birliğin komutanlarından rücuen talep etmesinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Askeri savcılığın soruşturmasında erin intiharında kendi kusuru dışında bir etken bulunmadığının tespit edilmesi ve davalı komutanların da kusurlu olmadıklarının belirlenmesi nedeniyle idarenin rücu talebinin hukuki dayanağının olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücü belgesi olmayan sigortalıya araç verilmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasından dolayı, 1479 sayılı Kanun'un 63. maddesi uyarınca araç sahibinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na rücuen tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü belgesi olmayan birine araç vermenin 2918 sayılı Kanun'un 36. maddesine aykırı bir eylem oluşturduğu ve bu eylemin kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının, kazanın oluşumundaki kusur payının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başhekimin basına verdiği bilgiler nedeniyle hastanın açtığı tazminat davasında idare aleyhine hükmedilen tazminatın, başhekime rücu edilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Başhekimin, kimliği gizli tutulması gereken hastalık şüphesi taşıyan hastanın basına afişe edilmesiyle sonuçlanan süreçte kusurlu davrandığı, basın mensuplarına doğru bilgi vermiş olsa dahi hastanenin ve personelinin kusurlu davranışlarıyla basının hastaya ulaşmasına sebebiyet vermesi nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı araç sahiplerinin, davacı liman işleticisinin dava dışı konteyner sahibine ödemek zorunda kaldığı tazminat bedelinden müteselsilen sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı liman işleticisinin, konteyner sahibine ödediği tazminattan dolayı mal varlığında eksilme meydana gelmesi ve davalı araç sahiplerinin bu zarardan sorumlu olması nedeniyle, davacının zararı davalılardan müteselsilen talep hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemeler nedeniyle Kurum'un, işverene rücuan tazminat davası açması üzerine, rücu koşullarının oluşup oluşmadığı, asıl işveren-aracı ilişkisi ve rücu alacağının kapsamı uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 9. ve 10. maddeleri uyarınca ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe başlayan sigortalının bir ay içinde bildirilmesi yeterli görüldüğünden işverenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, asıl işveren-aracı ilişkisinin tespiti için işin asıl işin tamamlayıcısı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı uyarınca rücu alacağının ilk peşin sermaye değeri ile sınırlı olduğu ve yerel mahkemenin bu hususları değerlendirmeden direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin 506 sayılı Kanun'un 26. maddesindeki rücu alacağı ile ilgili hükmü iptal etmesinden sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücuan tazminat davasında talep edebileceği miktarın kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücu hakkının, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gerekli giderlerin toplamı ile sınırlı olduğu ve gelir bağlanması halinde ise sadece ilk peşin değeri ile sınırlı sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.