Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rücuen Tahsil”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma protokolüyle devredilen taşınmaza ilişkin banka kredisinin, asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine kefil tarafından ödenen kredi borcunun rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın kefalet sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, banka dekontlarına göre ödemelerin kefil sıfatıyla yapıldığının anlaşıldığı ve aksine bir iddianın davalı tarafından ispatlanamadığı değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idare tarafından ödenen toplu konut ortak giderlerinin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taksitle satın aldığı bağımsız bölümün ortak giderlerinden Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 22. maddesi gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ve davacı idarenin yaptığı ödemeleri rücuen talep hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının dava dışı işçinin işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu ve bu alacağın likit olduğu gözetilerek, davalı belediyenin itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyeden davacı idareye devredilen işçinin işçilik alacaklarının rücuen tahsili için davacı idare tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5594 sayılı Kanun'un Ek 2. maddesi ve taraflar arasındaki devir komisyonu kararı uyarınca, devredilen işçinin işçilik alacaklarının davalı belediyeden davacı idareye devredilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın iptali talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının sebep olduğu yaralanma nedeniyle kamu görevlisine ödenen nakdi tazminatın, davacı idare tarafından davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda nakdi tazminatın 2330 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre doğru hesaplandığı, rücuen tazminat istemlerinde ödeme tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği ve davacının talebinin de bu yönde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan yardımların, zorunlu mali sorumluluk sigortacısından rücuen tahsili davasında, sigorta şirketinin poliçe kapsamında yaptığı ödemenin tespiti için yeterli araştırmanın yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta şirketinin hak sahiplerine yaptığı ödemeyi ispatlayan belgelerin aslı veya onaylı suretinin dosyada bulunmaması, poliçedeki araç ile kazaya karışan aracın aynı olduğunu gösterir kayıtların sunulmaması ve kazaya karışan araca ait başka bir poliçe olup olmadığının araştırılmaması hususları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hissedarı olduğu taşınmazdaki inşaat nedeniyle yapı denetim ücretini tüm hissedarlar adına ödeyen davacının, bu bedeli diğer hissedarlardan rücuen isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yapı denetim sözleşmesinin ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmayan davacının, yapı denetim bedelini diğer hissedarlardan rücuen isteyemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyeden davacı idareye devredilen işçinin işçilik alacaklarının rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5594 sayılı Kanun'un Ek 2. maddesi ve taraflar arasındaki devir komisyonu kararı uyarınca, devredilen işçinin işçilik alacaklarının davalı belediyeden değil, davacı idareden tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın iptali talebini reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin, iş kazası nedeniyle ölen işçinin hak sahiplerine yapılan gelir, zam ve cenaze ödemelerinin rücuen tahsili amacıyla açılan dava nedeniyle ek tasfiye için ihyası ve tasfiye memuru atanması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu ve şirketin ek tasfiye için ihya edilmesi gerektiği, ayrıca atanacak tasfiye memurunun şirketin terkin öncesi yetkilisi olması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında yapılan hisse devir sözleşmesi uyarınca davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin davalı idareden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hüküm altına alınan akaryakıt bedeline ilişkin üçüncü kişilerden tahsilat yapması durumunda, davalının davacıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilecek olması gözetilerek, karar düzeltme istemlerinin HUMK'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini içermediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.