Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Re'sen İnceleme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını esastan reddederek re'sen yeniden esas hakkında karar vermesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi, bedelin davalıya ödenmesi, taşınmazların tapu kaydının iptali ve yol olarak terkinine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ve HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin istinaf mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, temyiz isteminin reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını re'sen kaldırarak yeniden hüküm kurmasının ve hükümdeki faiz ile vekalet ücreti hususlarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca re'sen kaldırarak yeniden hüküm kurmasının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak hükümdeki faiz bitiş tarihi ve vekalet ücreti hususlarında hatalar bulunduğu gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, istinaf mahkemesinin re'sen verdiği kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin ödenmesinde, taşınmazların tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ve karar kesinleştiğinde ödenmek üzere nemalandırılan kısmın derhal ödenmesi yönünden hükmün düzeltilmesine ilişkin istinaf mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun icra takibine yaptığı itirazda zamanaşımı def'inde bulunduktan sonra, alacaklının açtığı itirazın iptali davasında borçlunun aynı defiyi tekrar ileri sürmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, icra takibine itiraz aşamasında ileri sürülmesi halinde, itirazın iptali davasında ayrıca ileri sürülmesinin gerekmediği ve mahkemenin bu hususu re'sen incelemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların, miras payları oranında davacılar adına tesciline ilişkin tapu iptal ve tescil davasında, mahkemece hükmedilen harcın miktarının doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Harcın kamu düzeni ile ilgili olup re'sen gözetilmesi gereken bir husus olduğu ve dava konusu taşınmazların değerinin yanlış hesaplanmasından dolayı fazla harca hükmedildiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harç miktarı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz aşamasında davalı tarafından ibraz edilen ibranamenin, davaya konu işçilik alacaklarını ortadan kaldırıp kaldırmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcu sona erdiren belgelerin, her aşamada ileri sürülebileceği ve dava şartlarının mahkemece re'sen gözetileceği gözetilerek, temyiz aşamasında ibraz edilen ibranamenin incelenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, borçlunun icra takibinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'ini tekrar ileri sürmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, davacının zamanaşımı def'inin yerinde olmadığını ileri sürmesi ve mahkemenin de bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olması gözetilerek, borçlunun zamanaşımı def'ini tekrar ileri sürmesi gerekmediği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun şikâyet ve istinaf dilekçelerinde takibin iptali talebi olmamasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince teminat mektubu ve çek yaprakları alacağına dayalı takibin gayri nakdi alacak olması sebebiyle kamu düzeninden re'sen iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat alacakları için genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılabileceği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olmadığı ve borçlunun da takibin iptalini talep etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin takibi re'sen iptal eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu bonolarda cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olup olmadığı ve icra mahkemesinin bu hususu re'sen inceleme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690/1, 626/2 ve 642/2. maddeleri uyarınca, cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olduğu, İİK m. 170/a-2 uyarınca da icra mahkemesinin bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, istinaf incelemesinin kapsamı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf dilekçesinde belirtilmeyen hususları inceleyip inceleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesinde, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olduğu ve kamu düzenine ilişkin hususlar dışında re'sen inceleme yapamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davacı idarenin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcılarının temyiz istemlerinin sanık hakkında verilen konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkûmiyet hükmünü de kapsayıp kapsamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMUK'nın 320. maddesi ve Ceza Genel Kurulu uygulamaları uyarınca, usulüne uygun temyiz davası açılması halinde, temyiz sebeplerinin belirtilmesinin zorunlu olmadığı ve son karara etkili olan tüm yasaya aykırılıkların re'sen incelenebileceği gözetilerek, savcıların temyiz istemlerinin konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet hükmünü de kapsadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve dosya temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uygulanan tekrür hükümlerinin, sanığın suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle TCK'nın 58/5. maddesine aykırı olup olmadığı ve bu aykırılığın, temyiz dilekçesinde belirtilmemiş olmasına rağmen Yargıtay tarafından re'sen dikkate alınıp bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde usul ve maddi hukuka aykırılığa ilişkin birden fazla temyiz nedeni gösterilmiş olmasına rağmen, 18 yaşından küçükken işlenen suçtan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağına dair TCK'nın 58/5. maddesinin ihlali hususunun, cezanın infaz rejimini etkileyen ve sanık lehine sonuç doğuracak önemli bir maddi hukuka aykırılığı teşkil etmesi ve hükmün hukuki denetiminin maddi sorundan ayrılamaz nitelikte olması gözetilerek, Yargıtay'ın bu aykırılığı re'sen dikkate alıp bozma nedeni yapması gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.