Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sağlık Yardımı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından, davalıların haksız sağlık yardımı alarak sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle açılan alacak davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ... tüzel kişiliği olsa da ... adına hareket ettiği ve Türkiye ...’nın sosyal güvenlik kurumu niteliğinde olduğu gözetilerek, 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesi gereğince uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı SGK'nın, davacının hareket terapisi cihaz bedeli talebini, cihazın tıbben gerekliliği ve bedelinin tespiti yönünden eksik incelemeyle hüküm kurulduğu iddiasıyla temyiz etmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hareket terapisi cihazı kullanma gereksiniminin uzman bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilmesi, cihazın özelliklerinin hastanın durumuna uygunluğunun değerlendirilmesi ve cihaz bedelinin SGK mevzuatı ve Sağlık Bakanlığı görüşü doğrultusunda belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sağlık hizmet sunucusunun, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan sağlık malzemesi bedelinin ödenmesi talebiyle açılan davada, yerel mahkemenin eksik inceleme yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sağlık malzemesi bedelinin tespitinde gerekli incelemeleri yapmadan, fatura bedelini esas alarak hüküm kurması ve Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususları yerine getirmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalı tarafından satın alınan hareket terapisi cihazı bedelinin SGK tarafından ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, yerel mahkemenin direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra, bozmada belirtilen hususlara ilişkin yeni bir delil sunarak ve bu delile dayanarak karar vermesi nedeniyle direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sağlık kurulu raporu ile kullanımı uygun görülen portatif merdiven çıkma cihazı bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Yasa'nın 13. maddesi ve ILO 102 sayılı Sözleşme'nin 10/3. maddesi gözetilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun karşılayacağı cihazların sigortalı veya hak sahibinin iyileşmesine, sağlığını korumasına, çalışma gücünü yeniden kazanmasına veya kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırmasına doğrudan katkı sağlaması gerektiği, portatif merdiven çıkma cihazının ise hasta tarafından değil bir yardımcı tarafından kullanılmasından dolayı bu koşulları sağlamadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının tarım sigortalılığının devam edip etmediği ve yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1993 yılına ait prim borcunun bulunması ve sağlık yardımından yararlanmış olmasının tek başına sigortalılığın devam ettiğini göstermeyeceği, mahkemenin 1993 yılı hariç diğer yıllardaki prim ödemelerine göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını araştırması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bağ-Kur sigortalılarının sağlık giderlerine ilişkin alacaklarının davacı şirkete temlik edilmesi sonucu açılan davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 70. maddesi uyarınca, Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu, sağlık giderlerine ilişkin alacağın temliki ile uyuşmazlığın kaynağının değişmediği ve uyuşmazlığın temelinde Bağ-Kur'dan kaynaklanan bir sağlık yardımı talebi bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kendisi de Bağ-Kur sigortalısı olan davacının, aynı zamanda Bağ-Kur sigortalısı olan eşi üzerinden sağlık yardımı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un ek 11. maddesindeki düzenlemelerin farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi olanlar için geçerli olduğu, aynı sosyal güvenlik kurumuna tabi olan eşlerin birbirleri üzerinden sağlık yardımı alabilmelerine engel bir hüküm bulunmadığı, ayrıca Anayasal sosyal güvenlik hakkı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, sigortalı yakını için temin ettiği sağlık cihazının bedelini Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan talep edebilmesi için gerekli sıfatının olup olmadığı, Kurum'un cihazı karşılama yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve Özel Daire'nin ilk bozma kararındaki hususların davacı lehine kazanılmış hak niteliğinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Kurumca karşılanması gereken cihazı kendisi temin etmesi nedeniyle dava açma sıfatının bulunduğu, cihazın sigortalının iyileşmesine katkı sağlayacak nitelikte olması nedeniyle Kurum'un karşılama yükümlülüğünün olduğu ve Özel Daire'nin ilk bozma kararında cihaz bedelinin ödenmesi gerektiğinin belirtilmesinin davacı lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.