Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sandık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İşyeri sendika temsilciliği seçiminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri sendika temsilciliği seçiminin, işyerinin bir bütün olarak kabul edilmesi ve tüm işçilerin her adaya oy verebilmesi gerektiği, farklı birimlerde sandık kurulmasının hatalı bir uygulama olmamakla birlikte seçim sonuçlarının işyerinin bütünü dikkate alınarak sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Banka Yardım Sandığı'na tabi olan davacının, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olanlara uygulanan yaşlılık aylığı artış oranlarından yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Yasa'nın Geçici 20. maddesinin banka yardım sandıkları için bir alt sınır oluşturduğu, bu alt sınırın yaşlılık aylığı artış oranlarının Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalılarına uygulanan oranlardan az olmaması gerektiği ve aksi halde yardım sandığının ek yükümlülük doğuracak şekilde aradaki farkı ödemesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vakıf tarafından sağlanan yardımların iş mahkemesinin görev alanına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. maddesinde tanımlanan nitelikte bir emekli sandığı vakfı olmadığı, sosyal güvenlik hukuku kapsamında bir ilişki bulunmadığı ve uyuşmazlığın iş mahkemelerinin görev alanına girmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının vakıf senedinin uygulanmasından doğan uyuşmazlık nedeniyle açılan davanın iş mahkemesinde görülüp görülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi olmaması, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olması ve taraflar arasında sosyal güvenlik ilişkisi bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, işvereniyle karıştırdığı sandığa karşı değil de, sandığın işvereni olan kuruma karşı dava açması nedeniyle husumet itirazının kabulüyle davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı sandık ile işveren kurum arasındaki iç içe geçmiş yapı ve mevzuat karmaşıklığı nedeniyle davacının temsilcide yanılgıya düştüğü, bu durumda gerçek hasma karşı dava açma imkanı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığa tabi çalışmaları nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 41/1-a maddesi uyarınca doğum borçlanması yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının doğum öncesi çalışmasının 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığa tabi olması ve bu çalışmaların 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla doğum borçlanması hakkından yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hem özel sandık vakfına hem de Emekli Sandığı’na tabi hizmetleri bulunan davacının, hizmetlerinin birleştirilmesi yönünde tercihini kullanıp kullanmadığı ve buna bağlı olarak hangi kurumdan emekli aylığı alacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının özel sandık vakfından emekli olmak istediği ancak vakıf tarafından Emekli Sandığı'na yönlendirildiği, emeklilik dilekçesinde de hizmet birleştirmesi ve Emekli Sandığı'ndan emekli olma yönünde açık bir tercih belirtmediği, ayrıca vakıftaki hizmetlerinin tek başına yaşlılık aylığına hak kazanmak için yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının davalı vakıf üyeliğinin ve emeklilik hakkının tespiti istemiyle açtığı davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 128. ve 134. maddeleri uyarınca davalı vakfın, kanunun 128. maddesinde düzenlenen sandıklardan sayılması ve bu kapsamda çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel bir sandıktan Sosyal Sigortalar Kurumuna (SSK) devredilen bir çalışanın, devir öncesi sandıktan aldığı yaşlılık aylığının aynı miktarda devam edip etmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelikler uyarınca, sandıkların SSK'ya devri halinde, devirden önceki aylıkların değil, SSK mevzuatına göre hesaplanan aylıkların ödeneceği ve davacının dosyasının da SSK tarafından bu yönde işlem gördüğü gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bir sandığın Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, sandık üyesinin daha önceki sandık kurallarına göre belirlenen yaşlılık aylığının aynı miktarda devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, devir işlemi sonrasında sandık üyelerinin aylıklarının Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre yeniden hesaplanması gerektiği ve davacının daha önceki yüksek aylık alma hakkının yasal dayanaktan yoksun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.