Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satışın Durdurulması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasının bekletici mesele yapılması ve satışın durdurulması istemine ilişkin yetkili mahkemenin hangisi olduğuna dair yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği ve satışın durdurulması talebinin İİK'nın 79 ve 360. maddelerindeki istisnalar kapsamında olmadığı gözetilerek Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu isminin sehven yanlış yazılması nedeniyle yapılan satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin şikayetin kabulü üzerine, verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu isminin sehven yanlış yazılmasının düzeltilebilir bir maddi hata olduğu, bu hatanın düzeltilmesinin hak kayıplarını önleyeceği ve bu nedenle satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin şikayetin kabulünün isabetsiz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde satışın durdurulması istemine ilişkin şikayetin hangi icra mahkemesinde görüleceği hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibine ilişkin şikayetlerin asıl takip dosyasının bulunduğu icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinde görülmesi gerektiği, satışın durdurulması talebinin 2004 sayılı Kanun'un 79. ve 360. maddelerindeki istisnai yetki hükümleri kapsamında olmadığı gözetilerek Bakırköy 9. İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacının rızası olmadan ortak aile konutunu ipotek ettirmesi sebebiyle davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasında, taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde satışın durdurulup durdurulamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğu ve davalı eşin ipotek tesis ederken davacının rızasını almadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılması ve icra takibindeki satışın durdurulması yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin satışın durdurulması kararının iptali talebinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Satışın durdurulması kararının iptali talebine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının konu itibariyle kesin nitelikte olması ve İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf yoluna başvurulamaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve temyiz talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde gemi satışının durdurulması kararından sonra yeniden satış günü belirlenmeden yapılan ihalenin feshi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Gemi satışının durdurulması kararının talep ve talibi etkilemesi nedeniyle, yeniden satış günü belirlenmeden kaldığı yerden devam edilen ihalenin İİK m.364/2 uyarınca feshi gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin ihalenin feshine karar veren ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak şikayeti reddetmesi bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.