Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satış İlanının Tebliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Cebri icra yoluyla satılan taşınmazın satış ilanının borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirkete satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şirketin satış tarihinden haberdar olduğu halde yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde ihalenin feshini talep etmediği, vekilin satıştan önce açtığı davalarda satışın durdurulmasını talep etmesinin şirketin satıştan haberdar olduğunu gösterdiği ve bu durumda tebligat yokluğuna dayanarak fesih talebinde bulunmanın TMK 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçlunun vekilinin varlığının alacaklı tarafından satış talebinden önce öğrenilmesine rağmen, satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edilmemesi nedeniyle yapılan ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin varlığının alacaklı vekili tarafından satış talebinden önce öğrenildiği, İİK'nın 127. maddesi, HUMK'nın 62. maddesi, Avukatlık Kanunu'nun 41. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlunun vekili olduğu halde satış ilanının vekile tebliğ edilmemesi nedeniyle ihalenin feshine dair açılan davada, borçlunun vekilinin varlığının alacaklı tarafından bilinip bilinmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin varlığını gösteren bilgi ve belgelerin, alacaklının satış talebinden önce icra dosyasına girdiğinin tespit edilmesi ve İİK m. 127, HUMK m. 62, Avukatlık Kanunu m. 41 ve Tebligat Kanunu m. 11 uyarınca vekile tebligat zorunluluğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde taşınmaz satışı yapılan borçluya satış ilanının tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve ihalenin feshedilip feshedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi gereğince tebligatın, adres kayıt sistemindeki adresin bilinen son adres olarak kabul edilmesi ve bu adrese tebligat yapılması için tebliği çıkaran merci tarafından tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi gerektiği, somut olayda bu kaydın bulunmadığı, ayrıca Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde belirtilen usule uygun tebligat yapılmadığı, bu nedenle satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve İİK 127. maddesi uyarınca ihalenin feshi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış ilanının borçluya mı yoksa kıymet takdiri aşamasında borçluyu temsil eden avukata mı tebliğ edilmesi gerektiği ve buna bağlı olarak ihalenin feshinin talep edilip edilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kıymet takdiri aşamasında avukat ile temsil edildiğinin ve bu aşamaya ait kararın icra dosyasında bulunduğunun tespit edilmesi ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunluluğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinde ilgili sıfatı bulunan bir alacaklının, taşınmazın satış ihalesinin feshi talebinde bulunma hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca tapu sicilinde ilgili sıfatı bulunan alacaklının, taşınmazın satış ihalesinin feshi talebinde bulunabileceği ve ayrıca satış isteyen alacaklı sıfatının aranmasına gerek olmadığı, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması da fesih için yeterli bir sebep teşkil ettiğinden, mahkemenin aktif dava ehliyeti yokluğundan şikayeti reddetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde satılan taşınmazların üzerinde üçüncü derece ipotek hakkı bulunan şikâyetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi nedeniyle açılan ihalenin feshi şikâyetinde, taşınmazların muhammen bedelin üzerinde satılmış olması karşısında şikâyetçinin hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek alacaklısı olan şikâyetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 127. maddesi uyarınca ihaleye katılım ve pey sürme hakkını engellediğinden, taşınmazların muhammen bedelin üzerinde satılmış olsa dahi şikâyetçinin ihalenin feshini talep etmesinde hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.