Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satıcılık Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıların dayandıkları alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçerliliği ve davalıların bu sözleşmeleri akdetme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekil azli bildirimine rağmen, karar düzeltme ilamının ve direnme kararının azledilen vekile tebliğ edilmesi ve davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmaması sebebiyle direnme kararının davalı şirkete tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesine ve dosyanın bu eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkili satıcılık sözleşmesindeki ön onay şartına uyulmamasının, alt yetkili satıcılık sözleşmelerini geçersiz kılıp kılmadığı ve tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı davranıp davranmadıkları hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkili satıcılık sözleşmesindeki ön onay şartına uyulmamasının alt yetkili satıcılık sözleşmelerini geçersiz kıldığı ve davalıların bu hususta Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı davrandıkları gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı alt kiracının, tahliye tarihine kadar olan kira bedellerini ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı ve bu yükümlülüğe bağlı olarak açılan itirazın iptali davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, yetkili satıcılık sözleşmesi ve alt kiracılık ilişkisi gereğince, kiralananı tahliye tarihine (31.03.2010) kadar kullanmış olması ve bu süreye ilişkin kira borcunun ödenmesinden sorumlu olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan haksız rekabet ve tazminat davasında Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin bulunup bulunmadığı ve davalı şirketlerden birinin davada sıfatının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın yabancı unsur içermesi nedeniyle MÖHUK hükümleri uyarınca yetki tespiti yapılırken, tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda karakteristik edimin ifa yeri olan Antalya'nın yetkili olduğu, haksız rekabet iddiasında ise haksız fiilin ve zararın meydana geldiği yer yine Antalya olduğundan Türk mahkemelerinin yetkili olduğu, diğer davalı şirketin sıfatı yönünden ise davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ve delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmasının söz konusu olmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen davacının kişisel beceri ve tercihlerine bağlı olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkide iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun mevcut olmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi olup olmadığı ve davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin birden çok sözleşme türüne ait unsurlar içermesine rağmen, ağırlıklı olarak satıcılık sözleşmesi niteliğinde olduğu, davalı satıcının bağımsız çalıştığı, tüm zamanını davacıya tahsis etme yükümlülüğünün bulunmadığı ve sözleşmede açıkça hizmet ilişkisi kurulmadığının belirtildiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi mi yoksa satıcılık sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak davanın iş mahkemesinde mi yoksa asliye ticaret mahkemesinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin, davalı satıcının tüm zamanını davacıya tahsis etmesi ve prim karşılığı çalışması gibi hizmet sözleşmesine uygun bazı unsurlar içerse de, davalı satıcının riski üstlenmesi, kendi adına personel çalıştırabilecek olması ve sözleşmede açıkça hizmet akdi olmadığının belirtilmesi gibi hususlar gözetilerek sözleşmenin satıcılık sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği ve davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.