Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Seri Muhakeme Usulü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı işverenin, işe iade davasında mahkemenin bilirkişi incelemesi yapmasına ve davalı vekilinin mazeretini reddederek yargılamaya devam etmesine yönelik itirazlarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un yürürlük tarihine ve 6100 sayılı HMK'nın 266. maddesine göre, dava tarihindeki ücret üzerinden işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin hesaplanması mümkün olmadığından bilirkişi incelemesine gerek olmadığı ve davalı vekilinin başka mahkemede duruşması olmasına rağmen yargılamanın seri muhakeme usulüne göre yürütülmesi gerektiği gözetilerek, davalının temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki Yargıtay kararının kesinliği hükmü dikkate alındığında, işe iade davasında Özel Daire bozma kararına karşı direnme yolunun açık olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin seri muhakeme usulünü öngörmesi ve Yargıtay kararının kesinliğini hükme bağlaması sebebiyle, Özel Daire bozma kararına karşı direnme yolunun kapalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki Yargıtay daire kararının kesinliği ilkesi uyarınca, işe iade davasında verilen bozma kararına karşı direnme kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin seri muhakeme usulünü öngörmesi ve işçinin mağduriyetini en aza indirmeyi amaçlaması sebebiyle Yargıtay dairelerinin işe iade davalarında vereceği kararların kesin olduğu ve bu nedenle direnme yolunun kapalı olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve işe iade davasında, Yargıtay Özel Daire kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararının verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesindeki "mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay ilgili dairesinin vereceği kararın kesin olduğu" hükmü gözetilerek, Yargıtay Özel Daire kararının kesin nitelikte olması ve direnme yolunun kapalı bulunması sebebiyle, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki Yargıtay kararının kesinliği hükmü uyarınca, işe iade davasında Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme yolunun açık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin seri yargılama usulünü öngördüğü ve Yargıtay kararını kesinleştirerek işçinin mağduriyetini en aza indirmeyi amaçladığı, bu nedenle direnme yolunun kapalı olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki Yargıtay Özel Dairesi kararının kesinliği hükmü uyarınca, işe iade davasında verilen bozma kararına karşı direnme yolunun açık olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki "kesin karar verme" ifadesinin, Yargıtay Özel Dairesi kararının kesin olduğunu ve direnme yolunu kapattığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki Yargıtay kararının kesinliği hükmü uyarınca, Özel Daire bozma kararına karşı direnme yolunun açık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin seri muhakeme usulünü öngördüğü ve Yargıtay Özel Daire kararının kesin olduğunu hükme bağladığı, bu nedenle direnme yolunun kapalı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesinde yer alan "mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir" hükmünün yorumlanması ve Yargıtay’ın işe iade davasında bozma kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesindeki “Yargıtay kesin olarak karar verir” hükmünün, Yargıtay’ın eksik inceleme yapılmış bir dosyada kesin hüküm kurmasını değil, yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinde direnme yolunu kapattığı gözetilerek, Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'na göre açılan işe iade davasında, Yargıtay'ın bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesindeki "Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir" hükmünün, Yargıtay dairelerinin işe iade davalarında vereceği kararların kesin nitelikte olduğunu ve bu nedenle direnme yolunun kapalı olduğunu öngördüğü gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve işe iadesi talebiyle açtığı davada, Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme yolunun açık olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir” hükmünün, Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme yolunu kapattığı ve bu nedenle direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.