Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta Kaydı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak ücret ve prim alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalıya ait otellerde çalıştığına dair iddiasını, tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlayamaması, aksine karakol ve mahkemedeki beyanlarında otelde konakladığını belirtmesi ve davalı şirket bünyesinde sigorta kaydının bulunmaması gözetilerek, mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sigortalı çalıştığı şirket ile davalı şirket arasında organik bağ olduğunu iddia ederek açtığı alacak davasında, husumet yönünden davanın reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fiilen nerede çalıştığının tespiti, davalı holding bünyesinde çalıştığı ve sigorta kaydının farklı bir şirkette yapıldığının anlaşılması halinde şirketler arası ilişkinin muvazaalı olup olmadığı hususlarının gözetilerek, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiğinden yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşinin işyerinde çalışan davacının, işçilik alacakları talep ettiği davada, mahkemenin hizmet tespiti davasındaki kesinleşmiş kararı yanlış değerlendirmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hizmet tespiti davasında, davacının belirli bir süre için 4/1-a kapsamında sigorta kaydının bulunduğu ve bu durumun taraflar arasında hizmet akdinin varlığını gösterdiği gözetilerek, mahkemenin davacının işçilik alacaklarını reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 01.07.1999-04.09.2002 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti talebinde, 04.09.2002-13.11.2003 tarihleri arasındaki sigorta bildirimlerinin hak düşürücü süreyi kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi bildirim yapılan sigortalıların, hiç bildirim yapılmayanlarla aynı hukuki statüde değerlendirilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı ve davacının daha sonraki tarihlerde aynı işyerinden bildirimlerinin bulunduğu gözetilerek, 506 sayılı Kanun'un 79. maddesindeki hak düşürücü sürenin dolmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı iş yerinde 1997 yılından 2014 yılına kadar kesintisiz çalıştığı iddiasına karşılık, davalının bu sürenin tamamında çalışmanın olmadığı savunmasıyla oluşan hizmet tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigorta bildiriminin yapıldığı tarihten önceki çalışma süresinin tespiti için tanık beyanlarının yetersiz olduğu, çalışma süresinin başlangıcı ve devamlılığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, tanık beyanlarındaki olası çelişkilerin giderilmediği ve çalışma olgusunun tereddütsüz olarak belirlenmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı PTT Genel Müdürlüğü'nde sigortalı olarak çalıştığı dönemin tespiti talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanları değerlendirilerek davacının belirtilen tarih aralığında davalıda sigortalı olarak çalıştığı tespit edildiğinden, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.