Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Üstlenme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Taksirle yaralama suçunun mağdurunun, fail hakkında ayrıca açılan suç üstlenme davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç üstlenme suçunun mağdurunun kamu düzeni ve adli makamlar olduğu, taksirle yaralama suçunun mağdurunun suç üstlenme suçundan doğrudan zarar görmediği, dolaylı zararın davaya katılma hakkı vermeyeceği gözetilerek katılan vekilinin temyiz isteminin reddine ve yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu mu, suç üstlenme suçunu mu, yoksa müşterek faillik veya yardım suretiyle suçluyu kayırma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü olarak trafik kazasına sebebiyet veren babasının suçunu üstlenerek, karakolda gerçeğe aykırı beyanda bulunması ve bu beyanla yetkililerin babasının işlediği suçtan dolayı soruşturma yürütmesini engellemeye çalışmasının suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyandan verdiği mahkumiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık T.T.'nin kasten öldürme suçuna teşebbüs ve mala zarar verme suçu ile sanık C.K.'nın suç üstlenme suçunun sabit olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın olaydan bir gün sonraki ilk ifadesi dışında sanık T.T.'yi teşhis etmesi, sanık C.K.'nın ise olayı üstlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması ve olay yerinde bulunmasının şüpheli olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçu için başka birini suç üstlenmeye azmettirmesi nedeniyle TCK'nın 270. maddesinde düzenlenen şahsi cezasızlık halinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 270. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin yalnızca belirtilen akrabaları korumak amacıyla suç üstlenen kişiler için öngörüldüğü, sanığın ise işlediği suçu gizlemek amacıyla hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin sanığı suç üstlenmeye azmettirmekten mahkum eden hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın suç üstlenme suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına Yargıtayca bozma verildikten sonra, yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, Yargıtay dairesi ile yerel mahkeme arasında oluşan uyuşmazlık; sanığa atılı eylemin sabit olup olmadığı, sabit ise suç üstlenme mi yoksa suçluyu kayırma mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası alınmadan, sanığa esas hakkında savunma yapma imkanı tanınmadan ve son sözü sorulmadan hüküm kurulması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, alkollü olarak araç kullanırken kaza yapan oğlunun suçunu üstlenmesinin suç üstlenme suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın üstlendiği eylem, her ne kadar kendi açısından alkol kullanımı nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmasa da, oğlunun yaralanması nedeniyle taksirle yaralama suçunu da içerdiğinden ve sanık gerçeğe aykırı olarak bu suçu da üstlendiğinden suç üstlenme suçunun oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına suç üstlenmesinin suçluyu kayırma suçu mu yoksa suç üstlenme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü araç kullanarak kaza yapan bir kişinin suçunu üstlenmesinin, hem suç üstlenme suçunu hem de suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu, ancak bu iki suç arasında özel norm - genel norm ilişkisi bulunmadığı ve fikri içtima hükümleri gereğince daha ağır cezayı gerektiren suçluyu kayırma suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 50/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, yani kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinde 18 yaşından büyük olmasına rağmen daha önce kasıtlı suçlardan dolayı hapis cezasına çarptırılmamış olması ve hakkında verilen cezanın bir ay hapis cezası gibi kısa süreli bir ceza olması nedeniyle TCK'nın 50/3. maddesi gereğince bu cezanın seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu olduğunun gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin suçluyu kayırma mı yoksa suç üstlenme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü olarak trafik kazası yapan ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işleyen bir başkasının yerine geçerek suçu üstlenmesinin, üstlenilen fiilin ceza hukuku anlamında suç teşkil etmemesi ve sanığın bu eyleminin gerçek suçluyu adli makamlarca yapılacak soruşturma işleminden kurtarmaya yönelik olması nedeniyle suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın suç üstlenme suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen, yerel mahkemenin direnmesi üzerine direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme hükmü kurarken, direnme gerekçelerini açıkça belirtmemesi ve bozmaya neden uyulmadığını izah etmemesi, hukuka aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.