Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suçtan Zarar Gören”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazın, katılan sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenin, soruşturma aşamasında şikayetçi olmasa dahi, genel hükümlere göre yürütülen yargılama sırasında katılma talebinde bulunabileceği ve bu talebin reddi halinde itiraz yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, merciin itirazı sıfat yönünden reddetmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı, yeşil kart ve sürücü belgesindeki fotoğrafları değiştirmesinin TCK 205. maddede düzenlenen “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan doğrudan zarar gören kişinin davaya katılma hakkının ihlal edildiği ve bu kişinin yokluğunda hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış, yerel mahkeme kararının suçtan zarar görene tebliğ edilmesi için dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, suçtan doğrudan zarar gören Milli Eğitim Bakanlığı'nın davadan haberdar edilmeden verilmesi nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgelerin Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir kuruma ibraz edilerek haksız ödemeye sebebiyet verilmesi nedeniyle Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususların yerine getirilmemiş olmasının Bakanlığın kanun yollarına başvurma hakkını engellediği gözetilerek Özel Daire'nin onama kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliği için dosya tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılıp hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyetinin Hazine'ye, kullanım hakkının ise köylere ait olduğu, meralar üzerinde Hazine'nin sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisinin bulunduğu, bu nedenle köy merasına tecavüz suçunda Hazine'nin de doğrudan zarar gören olarak kabul edilmesi gerektiği ve davaya katılma, hükmü temyiz etme hakkının bulunduğu gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın katılan vekilinin de temyiz itirazları incelenmek üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maliye Bakanlığı'nın, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda korunan hukuki yararın adil yargılanma hakkı ve adliyeye ilişkin yararlar olduğu, suçun mağdurunun toplum olduğu, Maliye Bakanlığı'nın suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi konusunda görev ve yetkileri bulunsa da bu durumun Bakanlığa "suçtan doğrudan zarar gören" veya "malen sorumlu" sıfatı kazandırmadığı, Bakanlığın kamu davasına katılmasını özel olarak düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve devletin tüzel kişi olması nedeniyle suçun mağduru sayılamayacağı gözetilerek, Maliye Bakanlığı'nın söz konusu suça ilişkin kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme yetkisinin olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın yabancı uyruklu bir kişiye ait pasaportu yırtma eyleminin resmi belgeyi bozma suçunu mu yoksa mala zarar verme suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Pasaportun sahibi olan kişinin davadan haberdar edilmemesi ve yokluğunda hüküm kurulması, gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle CMK'nın ilgili maddelerine aykırılık bulunduğu gözetilerek Yargıtay 11. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılarak, suçtan zarar görenin yurt dışında olup olmadığının tespiti ve tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, yedi günlük temyiz süresinin başlatılması ve sonrasında temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında benzer nitelikteki eylemleri nedeniyle kesinleşen mahkûmiyet hükmüyle cezalandırılan eylemlerin, ayrı ayrı resmi belgede sahtecilik suçlarını mı yoksa zincirleme suç mu oluşturduğu ve buna göre ceza tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, araç sahiplerinin suçtan zarar gören konumunda bulunduğu ve kesinleşen mahkumiyet hükmüne konu fiillerin suç tarihleri ile yeni uyuşmazlığa konu fiilin suç tarihi arasındaki sürenin aynı suç işleme kararı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tefecilik suçunda, kazanç sağlamak amacıyla birden fazla kişiye ödünç para veren sanık hakkında, ödünç para verilen kişi sayısınca ayrı ayrı hüküm mü kurulması gerektiği, yoksa zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Tefecilik suçunun mağdurunun toplumun geneli olduğu ve suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesinin TCK m.43'te düzenlenen zincirleme suçu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mühürlenerek kapatılan bir işyerinden hırsızlık yapmak için kapısındaki mührü kıran sanığın eyleminin mala zarar verme suçunu mu yoksa mühür bozma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mühür bozma suçunda mühürleme işlemini yapan kurumun suçtan zarar gören olarak kabul edildiği ve davaya katılma hakkı bulunduğu gözetilerek, işyerini mühürleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun davadan haberdar edilmemesi ve hükmün kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulması yerine, tebliğ işleminin yapılması için dosyanın Özel Daireye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Değişik tarihlerde farklı kişilere ait araçların muayene belgelerinde sahtecilik yapan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören konumunda bulunduğu ve sanığın sahtecilik eylemlerini değişik zamanlarda aynı suç işleme kararı altında gerçekleştirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı zincirleme suçtan cezalandırmasına ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında, farklı kişiler aleyhine düzenlenen birden fazla sahte resmi belge nedeniyle, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu sahte tutanakların, sanıklar tarafından kendilerini kurtarmak amacıyla, farklı tarihlerde de olsa tek bir suç işleme kararı kapsamında düzenlenmiş olması ve resmi belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu, anılan tutanaklarda adı geçen kişilerin ise suçtan zarar gören olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün Özel Dairece bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, işlediği suç nedeniyle yakalandığında kimliğini gizlemek için kardeşinin kimlik bilgilerini kullanması nedeniyle, kimlik bilgileri kullanılan kardeşin duruşmalardan haberdar edilmeden ve yokluğunda verilen hükmün kendisine tebliğ edilmeden temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda, kimlik bilgileri kullanılan ve suç tarihi itibariyle yaşayan gerçek kişinin suçun mağduru konumunda olduğu ve CMK'nın ilgili hükümleri uyarınca kendisine gerekçeli karar tebliğ edilmeden temyiz incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya, gerekçeli kararın mağdura tebliği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.