Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suçun Sübutu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanık ...'a atılı 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın telefon kayıtları, olay yeri tespit tutanağı ve diğer sanıkların ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kaçak sigaraları bilerek ve ticari amaçla teslim aldığı kanaatine varılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'a atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı ve diğer sanıklar hakkında TCK’nun 188/5. maddesinin (üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde cezanın artırılması) uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, uyuşturucu maddenin nakli sırasında diğer sanıklarla birlikte seyahat ettiği, aracın arka koltuğunda ele geçen uyuşturucudan haberdar olduğunun anlaşıldığı, diğer sanıkların beyanlarının da sanık ...'i korumaya yönelik olduğu değerlendirilerek, sanık ...'in mahkumiyetine ve eylemin üç kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle diğer sanıklar hakkında TCK 188/5. maddesinin uygulanmasına dair yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılana yönelik kasten yaralama suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın beyanlarının tutarlılığı, olaydan bir gün sonra düzenlenen adli tıp raporunda yaralanmaya ilişkin bulguların yer alması ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek sanığın kasten yaralama suçunu işlediğinin sabit olması nedeniyle yerel mahkemenin beraat kararına direnmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, içerisinde kaçak sigara bulunan aracın sürücülüğünü yaparken yakalanması nedeniyle 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kararına yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı araçta bulunan kaçak sigara miktarı, sigaraların gizli bölmeye yerleştirilmiş olması ve sanığın aracın sürücüsü olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın araçtaki kaçak sigaralardan haberdar olmadığına dair savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu ve sanığın suça iştirak ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek 7. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve hükmün esasının incelenmesi için dosya daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün bozulmasına dair Yargıtay 7. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhbar içeriği, ele geçirilen kaçak sigara miktarı ve sanık ile diğer sanığın çelişkili beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunma yaptığı ve suça iştirak ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek 7. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve hükmün esasının incelenmesi için dosya daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, içinde kaçak sigara bulunan araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının Özel Dairece bozulması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine uyuşmazlık suçun sübutu noktasında toplanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ikametgahının olay yeri ile uyumsuzluğu, kaçak sigara miktarının fazlalığı ve yakalandıkları yol güzergahının normal seyahat güzergahı olmaması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, sanığın savunmasının hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, bu nedenle de sanığın suça iştirak ettiğinin kabulü gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, uyuşturucu maddelerin bulunduğu poşetleri ağabeyi ile birlikte otobüse teslim etmesi, poşetlere koltuk numaralarının yazılması, sanığın olay öncesindeki hareketleri ve çelişkili ifadeleri, uyuşturucu maddelerden haberdar olmadığına dair savunmasının inandırıcı bulunmaması ve ağabeyinin beyanlarının sanığı korumaya yönelik olması gözetilerek, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, içerisinde yüklü miktarda uyuşturucu bulunan araçta yolcu olarak bulunmasının uyuşturucu ticareti yapma veya sağlama suçuna iştirak sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Araçta bulunan yüklü miktarda uyuşturucudan, aracın bagajından gelen yoğun kokudan ve sanığın uzun süre araçta yolcu olarak seyahat etmesinden sanığın uyuşturucudan haberdar olduğunun anlaşılması ve sanığın diğer savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü, TCK 53. madde yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sübutu bakımından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yetkilisi olmadığı şirket adına bono düzenlediği, şirket yetkilisinin de bu husustan haberdar olmadığını beyan ettiği, sanığın ise suç tarihinde şirkette fiilen bir yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, sanığın resmî belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, yerel mahkeme kararını onayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararına karşı yaptığı itirazda, tebliğnamenin sanık müdafiine usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve sanığın suçunun sabit olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Kanun ile değişik 308. maddesi uyarınca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine dosyanın öncelikle Özel Daireye gönderilmesi ve Özel Daire'nin itirazın tüm nedenlerini inceleyerek karar vermesi gerektiği, bu dosyada ise Özel Daire'nin sadece suçun sabit olup olmadığı hususunu inceleyip, tebliğnamenin usulüne uygun tebliği konusunu değerlendirmediği gözetilerek, dosyanın eksik incelemeyi tamamlamak üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın rüşvet alma suçuna teşebbüs edip etmediği ve eylemin sübutu halinde suçun doğru nitelendirilip nitelendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rüşvet alma suçuna teşebbüs ettiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, katılanın beyanlarının çelişkili olduğu, şüpheli hususların sanık lehine yorumlanması gerektiği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme suçundan beraatine ilişkin hükmün Özel Dairece bozulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında yapılan ihbar, ekim yapılan yerin çevresinde sadece sanığın evinin bulunması, ekim alanına sanığın evine gidilen yoldan ulaşılması, ekili alanın bakımlı ve çitle çevrili olması, kenevirlerin kendiliğinden yetişmediğinin anlaşılması ve sanığın uyuşturucu ticareti suçundan sabıkasının bulunması hususları birlikte değerlendirilerek sanığın suçu işlediğine dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.