Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüketicinin Yerleşim Yeri”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde açılan menfi tespit davasında, davacının ikametgahı ile davalının yerleşim yeri farklı illerde olduğundan yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici davalarında tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu ancak davalının yetki itirazı hakkı bulunduğu, davalının süresinde yetki itirazında bulunarak kendi yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu beyan etmesi nedeniyle davanın davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi yetkili kılınmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici davasında hangi tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici davalarında kesin yetki kuralı bulunmadığı ve davacının dava dilekçesinde belirttiği adresi, yetkili mahkeme olarak seçme hakkı olduğu gözetilerek davanın davacı tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde görülen bir borçlu olmadığının tespiti davasında hangi ildeki tüketici mahkemesinin görevli olduğu hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici davalarında tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin de dava açılabilecek yetkili mahkemeler arasında olduğu ve davacının dava açarken yetkili mahkemelerden birini seçme hakkı bulunduğu, davacı yetkisiz bir mahkemede dava açtığında ise davalının yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemeyi belirleme hakkının doğduğu, bu durumda davalının yetkili olarak gösterdiği mahkemenin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek İzmir 2. Tüketici Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici davasında yetkili mahkemenin davalı şirketin merkezi olan İstanbul mahkemeleri mi yoksa davacının ikamet ettiği Antalya mahkemeleri mi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici davalarında tüketicinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olsa da, davanın yetkisiz mahkemede açılması halinde davalının yetki itirazı hakkı bulunduğu ve davalı vekilinin usulüne uygun yetki itirazında bulunması gözetilerek, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketicinin, yükleniciden satın aldığı bağımsız bölümdeki eksikliklerin giderilmesi ve fazla ödenen fatura bedellerinin iadesi istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesindeki tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği hükmünün HMK'nın genel yetki kurallarına ek bir yetki kuralı olduğu, HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bu yetki kuralının kesin olmadığından yetkisizlik itirazında bulunulmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gözetilerek uyuşmazlığın Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tüketici işlemi niteliğinde bir devre mülk sözleşmesinden kaynaklanması ve 6502 sayılı Kanun'un 73/5. maddesi gereğince tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilmesi gözetilerek davanın Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusu taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tüketici sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olması ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi gereğince tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabileceği gözetilerek İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve iade davasında hangi tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, devremülk sözleşmesinden cayma hakkının kullanılması nedeniyle açılan bir tüketici davası olduğu ve tüketici davalarında tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin de görevli olduğu gözetilerek İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin bir dava niteliğinde olmadığı ve tüketici davası olarak tüketicinin yerleşim yerinde görülebileceği gözetilerek İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın taşınmaz aynına ilişkin bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi uyarınca tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Adana 4. Tüketici Mahkemesi'nin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali davasında hangi tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk hakkının Kat Mülkiyeti Kanunu'nda düzenlenen, taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olması ve davanın taşınmazın aynına ilişkin bir dava niteliğinde bulunmaması, ayrıca Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi gözetilerek davanın tüketicinin yerleşim yeri mahkemesi olan Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve iade davasında hangi tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin bir dava niteliğinde olmadığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi uyarınca tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.