Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Türk Telekom”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi dönemde Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan işçi ile işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında hangi yargı yolunun (adli veya idari) yetkili olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 4502 sayılı Yasa ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ilgili hükümleri birlikte değerlendirilerek, özelleştirme öncesi dönemde dahi iş mevzuatına tabi çalışan işçilerle ilgili uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin adli yargının görevli olduğuna dair direnme kararı onanmış ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi olarak çalışan işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıkta görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi hale geldiği, Türk Telekom'un 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ile anonim şirket statüsünde olduğu ve personelinin iş mevzuatına tabi çalıştığı, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan personelin işçilik alacakları davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ek 22. maddesiyle Türk Telekom personelinin statüsünün düzenlenmesi, davacının iş mevzuatına tabi bir çalışan olarak kabul edilmesini gerektirdiğinden ve davaya konu alacakların iş mevzuatına tabi çalışanlarla ilgili uyuşmazlıklardan kaynaklanması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan eski 399 sayılı KHK personeli ile işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ek 22. maddesindeki düzenlemeler gözetilerek, iş mevzuatına tabi çalışanlar ile Türk Telekom arasındaki uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğuna ve yerel mahkemenin görevlilik kararının doğru olduğuna, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi 399 sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli personel iken 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale gelen davacı ile Türk Telekom arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında, davanın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve Türk Telekom'un personel statüsünü düzenleyen 406 sayılı Kanun'un ek 22. maddesi ve 4502 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi personelin kapsam içi/kapsam dışı ayrımına rağmen iş mevzuatına tabi olması ve özelleştirme sonrası işyerinde çalışmaya devam etmesi nedeniyle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esas inceleme için dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan eski 399 sayılı KHK personeli ile işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ek 22. maddesi ile Türk Telekom personelinin statüsünün düzenlenmesi, ayrıca davaya konu alacakların davacının iş mevzuatına geçtiği tarihten sonraki döneme ait olması ve Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları da gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bu yönüyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan personelin işçilik alacakları davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4502 sayılı Yasa ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve Türk Telekom’un kısmi özelleştirmesi sonrasında dahi, iş mevzuatına tabi sözleşmeli personelin statüsünün devam etmesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine tabi olması gözetilerek, uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bu yönüyle onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.