Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahkikat Aşaması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak dosyayı eksikliklerin tamamlanması için geri göndermesine rağmen, ilk derece mahkemesinin eksiklikleri tamamlamadan tekrar karar vermesi üzerine, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi, cevap dilekçesi hakkı tanınmaması, dilekçeler teatisi tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesi ve davalının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesinin, ön inceleme duruşması yapmadan doğrudan tahkikat aşamasına geçmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 137. maddesi uyarınca dilekçelerin karşılıklı tebliğinden sonra ön inceleme duruşması yapılması ve ön inceleme tamamlanmadan tahkikata geçilemeyeceği gözetilerek, ön inceleme yapılmadan verilen ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim kararına dayalı tazminat davasında, ilk derece mahkemesinin ön inceleme aşamasını usulüne uygun olarak tamamlayıp tamamlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137/2. maddesi gereğince ön inceleme duruşması ve bu duruşmada yapılması gerekli işlemler yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilip esas hakkında karar verilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece gider avansı istenmesi ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi ve basit yargılama usulünün yapısı gözetilerek, bu aşamada HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı istenemeyeceği, sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı alınması ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmamış işlemlere derhal uygulanacağı, ancak uyuşmazlığa konu davanın açıldığı tarihte HUMK'da gider avansı düzenlemesinin bulunmadığı, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte ise davanın dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği, bu durumda HMK'nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı ve sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı istenip istenemeyeceği ve istenebilecekse usulünün nasıl olacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK md. 448 hükmü ve gider avansının dava dilekçesiyle yatırılması gereken bir avans olması gözetilerek, davacıdan HMK md. 120 uyarınca gider avansı istenemeyeceğine, ancak delil avansı istenebileceğine ve mahkemenin gider avansı talebine ilişkin ara kararında avansın kapsam ve miktarını net olarak belirtmemesi ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını açıklamaması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı alınması ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmamış işlemlere HMK hükümlerinin uygulanacağı, ancak davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, gider avansının HMK ile dava şartı olarak getirildiği, somut olayda ise davanın ilk aşaması olan dilekçeler aşamasının HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlandığı ve tahkikat aşamasına geçildiği, bu nedenle artık HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, yapılacak masraflar nedeniyle istenecek giderlerin HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı olarak kabul edilip sonuca gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı olarak aranıp aranmayacağı ve eksik yatırılan gider avansı için verilen kesin sürenin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, gider avansının HMK ile dava şartı olarak düzenlendiği, ancak somut olayda dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği ve gider avansının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında yatırılması gereken bir gider olduğu gözetilerek, HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle delil avansı için HMK’nın 324. maddesinin uygulanması gerektiği, ayrıca mahkemenin verdiği kesin sürenin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra, tahkikat aşamasında davacıdan istenen gider avansının dava şartı olup olmadığı ve bu avansın yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 448. maddesi gereğince, kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, davada dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmiş olması, davacı tarafından dava dilekçesinde tanık ve bilirkişi delillerine dayanılmış olması ve gider avansının dava dilekçesiyle birlikte yatırılması gereken bir avans olması sebebiyle, davacının tahkikat aşamasında gider avansı yatırmamasının dava şartı yokluğundan davanın reddini gerektirmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.