Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Kaydına Güven İlkesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşin rızası olmadan satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ilk devralan şirketin kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmaması ve sonradan devralan üçüncü kişinin tapu kaydına güven ilkesi gereğince iyi niyetli sayılması gözetilerek davanın reddine ilişkin karar onanmış, ancak davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bu hususta bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, kadastro çalışmaları sonucu davalıya tescil edilen ancak gerçekte Hazine'ye ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tapu kaydına güvenerek iyiniyetle taşınmazı iktisap ettiği ve Hazine'nin davalının kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek, davalının mülkiyetinin Medeni Kanun'un 1023. maddesi gereğince korunması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine eşlerden birinin rızası olmadan konulan ipoteğin, tapuda aile konutu şerhi yokken konulmuş olması sebebiyle terkin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz maliki eşin rızası olmadan aile konutu üzerine ipotek tesis edilmiş olsa dahi, ipotek tesis edilirken tapuda aile konutu şerhi bulunmadığından ve alacaklının kötü niyetli olduğuna dair bir delil de sunulmadığından, tapu kaydına güven ilkesi gereği ipoteğin terkinine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması davasında, halef olan kefilin tapu kaydına güven ilkesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve ipoteğin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu şerhi bulunmasa dahi ipotek alacaklısının taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği ve eşin rızasını almaya çalıştığı, bu nedenle halef olan kefilin de tapu kaydına güven ilkesinden yararlanamayacağı, eşin rızası olmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin TMK m. 194 hükmü gereğince geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil ile elde edilen bir taşınmazın, cebri icra yoluyla satılmasının ardından, sonradan bu taşınmazı satın alan kişinin iyiniyetli olup olmadığı ve tapu kaydına güven ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk tescilin yolsuz olması nedeniyle, cebri icra yoluyla dahi olsa taşınmazı sonradan edinen kişinin, önceki malikin yolsuzluğunu biliyor veya bilmesi gerekiyor olması veya muvazaalı bir devir gerçekleştirdiğinin tespiti halinde tapu kaydına güven ilkesinden faydalanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte belgeye dayanılarak tapuya tescil edilen ve sonradan tapu kaydı iptal edilen taşınmaz üzerindeki yapıların bedeli için Hazine'ye karşı açılan tazminat davasında, Hazine’nin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu siciline güvenerek taşınmazı satın alan davacının iyiniyetli olduğu, sahtecilikten haberdar olmadığı ve tapu kaydına güven ilkesi gereğince devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak miktar denetimi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrasında, yükleniciden bağımsız bölümü satın alan üçüncü kişinin tapu kaydına dayanarak yaptığı iyiniyetli iktisabın korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin, taşınmazı yükleniciden satın alırken, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki esas borç ilişkisinden doğan sorunları bilmediği ve iyiniyetli olarak iktisap ettiği gözetilerek, tapu kaydına güven ilkesi gereğince üçüncü kişinin mülkiyet hakkının korunmasına ve yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki bağımsız bölüm numaralarının mimari projeye uygun olarak düzeltilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fiili durum ile tapu kayıtları arasında uyuşmazlık bulunmadığı, satış ve tescil işlemlerinin mevcut duruma göre yapıldığı, tapu kaydına güven ilkesi gereğince davalıların kazanılmış haklarının korunması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eşin, üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmaz üzerindeki ipoteğin, rızası olmadan tesis edildiği gerekçesiyle 4721 sayılı TMK 194. maddesine dayanarak ipoteğin kaldırılmasını talep etmesi üzerine, davalı kooperatifin tapu kaydına güven ilkesi uyarınca iyiniyetli olduğunu ileri sürmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerektiği, bu nedenle tapu kaydına güven ilkesinden faydalanamayacağı ve davacı eşin rızası olmadan tesis edilen ipoteğin 4721 sayılı TMK'nın 194. maddesine aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.