Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Telekomünikasyon”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin, hatlarına yapılan usulsüz erişimler sonucu oluşan yüksek telefon faturalarını ödemekle yükümlü olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarındaki çelişkili tespitler, abonelik sözleşmesi hükümleri ve davalı şirketin davacıya gönderdiği e-postaların içeriği birlikte değerlendirilerek davacının bilgilendirilme yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği ve davacının sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Telekomünikasyon hizmeti sağlayıcısı tarafından alınan sabit ücretin miktarının Tüketici Hakem Heyeti ve Tüketici Mahkemesi tarafından indirilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca sabit ücretin, işletmeci tarafından belirlenip Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından onaylanan tarifeler çerçevesinde belirlendiği, bu tarifelere karşı açılacak davaların Danıştay'da görüleceği ve tarife onay işleminin iptal edilmediği sürece sabit ücretin tarifede belirlenen miktar üzerinden alınmasının yasal olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da çalışan bir personelin, kamu görevlilerine yapılan ek ödeme artışlarından yararlanıp yararlanamayacağı ve bu artış farklarının dava yoluyla talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmeti yürütmekle görevli ve yetkili olması, bazı kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olması, 406 sayılı Yasa hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili bazı kamusal görevler yüklenmiş olması ve davacının talep ettiği ek ödeme farklarının bu görevler kapsamında tesis edilen işlemlerden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamındaki Türk Telekom'da çalışan davacının, kamu görevlilerine yapılan ek ödeme artışlarından yararlanıp yararlanamayacağı ve bu alacağın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı talep edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmeti yürütmesi nedeniyle bazı kamusal ayrıcalık ve yükümlülüklere tabi olması, davacının statüsü ve davalı şirket tarafından yapılan işlemlerin idari işlem niteliğinde olması gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonrası Türk Telekom'da çalışmaya devam eden ve kamu görevinden aylıksız izinli sayılan davacının, 5473 sayılı Kanuna dayalı ek ödeme farklarını talep edebileceği yargı yolunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmeti yürütmekle görevli olması ve 406 sayılı Kanun ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili bazı kamusal görevler yüklenmiş olması sebebiyle, davacının ek ödeme farklarına ilişkin uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecinde Türk Telekom'da çalışan davacının, 5473 sayılı Kanuna dayalı ek ödeme farklarını talep edebileceği ve bu uyuşmazlığın hangi yargı merciinin görev alanına girdiği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmeti yürütmekle görevli olması ve 406 sayılı Kanun hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeliyle ilgili bazı kamusal görevler yüklenmesi nedeniyle, davacının ek ödeme farklarına ilişkin uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecinde Türk Telekom'da çalışan bir personelin, 5473 sayılı Kanun'a dayalı ek ödeme alacağından kaynaklanan fark ücret talebinin adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi incelenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesiyle kamu hizmeti yürütmekle görevli ve yetkili kılınması, bazı kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olması, 406 sayılı Kanun hükümleriyle kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili bazı kamusal görevler yüklenmesi ve davacının talep ettiği ek ödemenin bu görevler kapsamında tesis edilen bir işlemden kaynaklanması nedeniyle, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti'nin, telefon abonelik sözleşmesinde yer alan sabit ücretin iadesine ve sözleşmedeki ilgili maddelerin iptaline ilişkin kararına karşı açılan itiraz davasında, sabit ücretin yasal dayanağı ve hakkaniyete uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 18. maddesi ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 13/1. maddesi uyarınca, Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanan tarifede yer alan sabit ücretin yasal dayanağı olduğu ve telefon hattının sürekli kullanıma hazır bulundurulması, bakım, yönetim gibi masrafların karşılığı olarak alındığı, bu nedenle de hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin davalı belediyeye ait iş makinesi tarafından kablolarına verilen zararın tazmini davasında, uyuşmazlığın genel mahkemede mi yoksa 3533 sayılı Kanun uyarınca tahkim yoluyla mı çözümleneceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ve 4000 sayılı Kanun ile değişiklikleri uyarınca özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olması ve 3533 sayılı Kanun'un kamu tüzel kişileri arasındaki uyuşmazlıklara uygulanması gözetilerek, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti'nin telefon abonelerinden sabit ücret alınmaması gerektiği yönündeki kararına karşı açılan iptal davasında, kararın kesinlik sınırının altında olup olmadığı ve sabit ücret uygulamasının yasal olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sabit ücretin alınmaması yönündeki hükmün tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir hak uyuşmazlığı yarattığı, ayrıca hükmün ileriye dönük sonuçlar doğuracağı gözetilerek kesinlik sınırının uygulanmayacağına ve sabit ücretin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 18. maddesi ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 13/1. maddesinde açıkça düzenlendiği, Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylandığı ve hizmetin sürekli hazır bulundurulması, hattın çalışır durumda olması gibi masrafların karşılığı olarak alındığı, bu nedenle yasal ve hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.