Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temadi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, ispatlanmış ise temadinin gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının boşanma ve tazminat taleplerinin reddi ile tedbir nafakaları miktarlarının uygun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, önceki bir bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilmeden verilmesi nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bozulması üzerine yapılan yargılamada, bozma kararında belirtilen hususların, özellikle de sanığın aynı silahla işlediği iddia edilen başka bir suçtan dolayı açılmış bir davanın olup olmadığının araştırılmadan 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından devamsızlık nedeniyle yapılan feshin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26. maddesindeki altı iş günlük süre içerisinde yapılıp yapılmadığı ve davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devamsızlığın haklı bir nedene dayanmadığının öğrenildiği tarihin, davacı işçinin savunmasının alındığı 29.04.2009 tarihi olduğu ve bu tarihten fesih tarihine kadar altı iş günlük yasal sürenin aşılmadığı, dolayısıyla feshin süresinde yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin ormanlık alanda yeniden tarla açmak suretiyle işgal ve faydalanma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 93/2. maddesinin uygulanabilirliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, önceden çadır kurarak işgal ettiği ormanlık alanda daha sonra yayla evi inşa edip orman örtüsünü kaldırarak meyve fidanları dikmesi ve toprağın verim gücünden yararlanmak amacıyla yeniden tarla açmak suretiyle işgal ve faydalanma suçunu işlediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şeklini mi yoksa nitelikli halini mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temadi eden bir suç olması ve başlangıçta cebir veya tehdit kullanılmasa dahi temadi süresince cebir veya tehdit kullanılması halinde suçun nitelikli halinin oluşacağı gözetilerek, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 109/2. ve 109/3-a-b maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği değerlendirilerek Özel Daire'nin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan uyuşturucu madde alımı yapan kolluk görevlilerinin gizli soruşturmacı değil, genel yetkileri dahilinde hareket eden adli kolluk görevlileri olduğu, ilk uyuşturucu madde alımı ile suçun delillendirildiği ve sanığın daha sonraki alımlarda satılan uyuşturucu maddeyi nereden temin ettiğine dair bir kanıt olmadığı, ayrıca sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında altsoy gözetilmeksizin hüküm kurulmasının Anayasa Mahkemesi kararıyla Anayasaya aykırı olduğunun tespit edilmesi ve sanığın ...'ün evinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisinin kanıtlanamaması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında suç tarihinin belirlenmesi ve dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mütemadi suç niteliğindeki örgüt üyeliği suçunda temadinin sanıkların yakalandığı tarihte kesildiği, bu tarihten sonra örgüt faaliyeti kapsamında başka bir suç işlendiğinin tespit edilemediği ve bu tarih esas alındığında 7 yıl 6 aylık kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve sanıklar hakkındaki kamu davaları düşürülmüştür. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum olan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suç tarihleri gözetildiğinde hangi yasa maddesine göre ceza verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanığın suç ortağı olup olmadığını ve başka suç delilleri elde etmek amacıyla ilk uyuşturucu satışından sonra sanığı yakalamayıp takibine devam etmesi, bu süreçte sanığın birden fazla uyuşturucu satışı yapması ve kolluk görevlilerinin sanığı suça teşvik eden bir davranışta bulunmaması, ayrıca son suç tarihinden sonra ilgili kanun maddesinde değişiklik yapılmış olsa da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının süresinde yapılmaması nedeniyle sanık aleyhine daha ağır cezayı gerektiren yeni kanun maddesi uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire'nin bu hükmü düzelterek onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı suçtan dolayı açılan iki ayrı davanın, sanığın yakalanması nedeniyle temadiin kesintiye uğrayıp uğramadığı ve ikinci davanın mükerrer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte parayı tedavüle koyma eyleminin yakalanmasıyla kesintiye uğradığı ve bu tarihten sonraki eyleminin yeni bir suç teşkil ettiği gözetilerek, ikinci davanın mükerrer olmadığına ve ayrıca sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde satın almasının, ilk alımla suç ve delillerin ortaya çıktığı durumlarda, tek bir suçun temadisi olarak değerlendirilmesi ve sonraki alımların TCK'nın 43. maddesi kapsamında ayrı suç oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulamayan hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gizli soruşturmacı tarafından aynı gün içerisinde yarım saat arayla iki kez uyuşturucu madde satın alınması nedeniyle sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ilk uyuşturucu madde alımıyla suçun ve failinin tespit edildiği, ikinci alımın ise suçun delillendirilmesi amacıyla yapıldığı, kolluk görevlilerinin şüpheliyi daha fazla suç işlemeye teşvik etmemesi gerektiği ve bu durumun adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulayarak verdiği mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlilerince birden fazla uyuşturucu madde alımı gerçekleştirilmiş olsa da, ilk alımla suç delillendirildiğinden ve sanığın sonraki satışlar için uyuşturucu maddeyi ayrıca temin ettiğine dair delil bulunmadığından, tek bir suçun temadi ettiği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.