Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticareti Terk”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Limited şirketin temsile yetkili müdürünün, İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde düzenlenen ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketlerin de tacir sayılması ve kanunda limited şirket müdürlerinin bu suçu işleyemeyeceğine dair bir istisna bulunmaması, aksine yorumun kanun koyucunun amacına aykırı olması ve bu şirketlerin müdürlerinin de İİK m.345 kapsamında sorumlu tutulabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a. maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketlerin de tacir sayıldığı ve İİK'nın 44. maddesindeki "ticareti terk eden tacir" ibaresinin sadece gerçek kişileri kapsayacağına dair bir kısıtlama bulunmadığı, ayrıca kanun koyucunun amacının kötü niyetli borçluların ticareti terk davranışlarını önlemek olduğu gözetilerek, limited şirket müdürlerinin de ticareti terk suçundan sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a maddeleri uyarınca ticareti terk suçu fail olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tacir sayılan limited şirketleri temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmesi halinde İİK'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde, gerçek kişi tacirler gibi 337/a maddesi gereğince cezalandırılabilecekleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tacir sayılan limited şirketleri temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmesi halinde İİK'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde, gerçek kişi tacirler gibi aynı kanunun 337/a maddesi gereğince cezalandırılabilecekleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağı ve temsilcisinin, şirketin ticareti terk etmesi halinde İcra İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketin ticareti terk etmesi halinde, şirket ortağı ve temsilcisinin İİK m. 44'te belirtilen yükümlülüklere aykırı davranması durumunda, TTK ve İİK'nın ilgili hükümleri gözetilerek 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçunun faili olabileceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin eksik araştırma ile verdiği beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçundan sanık şirket yetkilileri yerine şirketler hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketlerin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesinde sanık olarak şirketler gösterilse de ek belgelerden şirket yetkililerinin kimliği anlaşılabildiğinden ve İİK m. 345 uyarınca tüzel kişi adına fiili gerçekleştiren şirket yetkilileri hakkında hüküm kurulması gerektiğinden, ayrıca ticareti terk suçunun oluşması için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması yaptırılması ve vergi mükellefiyetinin devam edip etmediğinin araştırılması gerekirken eksik incelemeyle beraat kararı verildiğinden, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı temyiz süresini geçiren sanık müdafiinin eski hale getirme talebinde bulunmasının ardından, kanun yolu bildiriminde eksiklik bulunup bulunmadığı ve temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin, kanun yolu bildiriminde başvuru şeklinin gösterilmemiş olmasını eski hale getirme nedeni olarak ileri sürmesine rağmen, avukatın kanun yollarına başvuru usulünü bildiğinin ve başvuru şeklinin gösterilmemesinin hak kaybına yol açmadığının kabulüyle, eski hale getirme talebi reddolunmuş ve kanuni süresinden sonra yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti terk suçundan açılan davada, sanık olarak şirket gösterilip, temsilcisinin dilekçe eklerinden tespit edilebilmesi durumunda temsilci hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediğinin araştırılıp araştırılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti terk suçunun failinin, şirket yetkilisi gerçek kişi olması, şikayet dilekçesinde sanığın ismi bulunmasa da eklerden ve diğer dosya kapsamından kimliğinin tespit edilebilmesi ve şirketin fiilen ticareti terk ettiğinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti terk suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün eksik araştırma ile verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başka bir dosyada ticareti terk ettiğine dair ikrarı bulunsa da, bu ikrarın uyuşmazlık konusu şirketle ilgili olup olmadığı ve diğer delillerle desteklenip desteklenmediği hususlarının araştırılmadan, şirketin ticareti terk edip etmediği ve vergi mükellefiyetinin devam edip etmediği konularında eksik araştırma yapılarak mahkûmiyet hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a. maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tacir sayılan limited şirketleri temsil ve idare etmeye yetkili müdürlerin, şirketin ticareti terk etmesi halinde İİK m.44'teki yükümlülükleri yerine getirme yükümlülüğünden muaf tutulmadıkları ve bu yükümlülüklere aykırı davranışlarının İİK m.337/a'da düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, ticareti terk suçundan mahkumiyetine ilişkin verilen hükmün, eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yetkilisi olduğu şirketin ticareti terk edip etmediğinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmadan ve vergi mükellefiyetinin devam edip etmediğinin belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı mahkumiyet hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticaret şirketinin müdür veya yetkili temsilcilerinin ticareti terk suçundan cezalandırılıp cezalandırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, bozma kararından sonra yeni bir hüküm kurmak yerine, bozulan hükümde direnmiş ve usulüne uygun hüküm fıkrası kurmamıştır; bu nedenle direnme kararı, CMK 230 ve 232. maddelerine aykırılık nedeniyle bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.